Sentence examples of "yaşlı bir adam" in Turkish

<>
Oğlumuzun içinde çocukça kartal rüyaları ve boğulan yaşlı bir adam dışında bir şey yok. Похоже, наш сын способен лишь на детские сны об орлах и тонущих стариках.
Yalnızca gücü elinde tutan yaşlı bir adam var. Есть только старики, в чьих руках власть.
Kütüphanede yaşlı bir adam vardı. В библиотеке я видела старик.
Dönüşte yaşlı bir adam buldum. По возвращении я увидел старика.
Eyaletin dışındaki yaşlı bir adam. Evine zorla girip adamı bağlamışlar. К старику, за городом вломились в дом, связали.
Tom Blankenship adında yaşlı bir adam yaşardı bir zamanlar. Старик по имени Том Блэнкеншип как-то жил в там.
Dinle, dakika önce, King's Inn Motel'den yaşlı bir adam aldın mı? Послушай, ты забирал старика с полчаса назад - с мотеля Кингс Инн?
Erkekler için kırmızı domates satan tatsız bir hayata sahip yaşlı bir adam olmak istemiyorum. Я не хочу в старости оглядываться назад на свою скудную жизнь продавца красной картошки.
O hapishane hücresindeki yaşlı bir adam sadece. Он старик, сидящий в тюремной камере.
Beyzbol için yaşlı bir adam. В бейсболе он считается старым.
Yaşlı bir adam ağacın altında dinleniyordu. Старик отдыхал под деревом.
Biri onu otelden yaşlı bir adamla çıkarken görmüş. Её видели выходящей из отеля со взрослым мужчиной.
"Biz Arjantinlilerin de uçan kaçan her şeyi yapacak ne özgüvenimiz varmış". - yaşlarındaki bir adam, karşısındakine. "Насколько же мы, аргентинцы, уверены в себе, что можем делать совершенно тупые, зато весьма приятные вещи", - мужчина около лет своему другу.
Burada beyaz saçlı yaşlı bir dede gördünüz mü? А дедушку не видели? Cтарого седого дедушку.
Carl Lundström ilginç bir adam. Карл Лундстрем - интересная личность.
Yaşlı bir adamdı, bağışlayın onu. Простите его, он был стариком.
yol güzergâhınca araba süren bir adam yaralı bir kız buluyor ve evine getiriyor. Мужчина едет по -й трассе, находит раненую девушку и привозит ее домой?
Artık karanlık bir odada ölmeyi bekleyen yaşlı bir kadınım sadece. Теперь я просто старуха в убогой комнате, ждущая смерти.
Büyük bir adam ve harika bir dosttu. Он был великим человеком и дорогим другом.
Yani, yaşlı bir hanım break dans yapıyordu. То есть, это старушка, танцующая брейк.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.