Sentence examples of "yardımı" in Turkish

<>
Ama kayıp kızın yerini bulmamıza bir yardımı olmayacak. но это не поможет нам отыскать пропавшую девочку.
Jenny'nin yardımı olmadan, ne kadar kötü bir oyuncu olacağını fark ettin mi? В смысле, ты понимаешь насколько бы плохо ты играл без ее помощи?
Faturalar yüzünden anneme yardımı olsun diye işe girmek zorunda kalmıştım. Мне пришлось пойти работать, чтобы помочь матери оплачивать счета.
Belki Stephen Turner'ın bir yardımı dokunur. Возможно, Стивен Тёрнер может прояснить.
Nobu ve Başkan için Amerikan yardımı yapmaya yetkisi var. Он может помочь Нобу и Председателю с американскими субсидиями.
Müziğin her zaman sana yardımı olur. Ne yaşıyor olursan ol... Музыка всегда помогает, не важно через что ты проходишь.
Sadece sana biraz yardımı dokunabilecek bir yere gitmen gerekiyor. Ты только должен поехать туда, где тебе помогут.
Şimdi, sana mümkün olan en iyi avukatı ayarlayıp ihtiyacın olan yardımı almanı sağlayacağız. И мы сделаем все возможное, чтобы обеспечить необходимую вам помощь самого лучшего адвоката.
Sana yardımı dokunabilecek bir Yahudi din adamı var. Есть один раввин, который сможет помочь тебе.
Belki doktorun kendi seks hayatına bile yardımı dokunur. Возможно это даже поможет доку с его сексом.
Eugene Ames'i, Liz'in yardımı olmadan öldürdüm. Я убил Юджина Эймса без помощи Лиз.
O cesur adamların gitmesi için elimden gelen yardımı yapacağım. Evet, öyle. Я делаю что могу, чтобы помочь этим смелым мужчинам попасть туда.
Eğer Yerküre çeşmesinden çok uzaktaysa arkadaşınıza pek yardımı olmayacaktır ama. Tabii size yardımcı olabilecek bir şey olabilir bende. Но вашему другу это не поможет, если он далеко от фонтана Земли, однако кое-что можно сделать.
Eğer durum buysa, onlara sağladığın yardımı askıya alma konusunda seni ikna edebileceğimizi umuyoruz. Если это так, мы надеемся, что можем убедить вас не оказывать помощи.
Ama eğer isterseniz, benim kolum daha kanuni bir yönde ilerlemeniz için elinden gelen yardımı yapacaktır. Но если пожелаете, мой чаптер сделает всё, чтобы помочь вам пойти по легальному пути.
Eğer bu işi bitirmeye yardımı olacaksa biz de aynı şeyi yapma niyetindeyiz. Мы готовы сделать то же самое, если это поможет решить проблему.
Ve bunu sağlayabilmemizin tek yolu da kongrenizin bize söz vermiş olduğu askeri yardımı hızlandırmanızdır. И это возможно только если, вы ускорите оказание военной помощи которую обещали нам.
Tamam, belki bunun yardımı olur. Elinde bir kalem olduğunu düşün. Хорошо, может это поможет представь, что ты держишь ручку.
John Watson asla yardımı kabul etmez. Kimseden, asla. Джон Ватсон никогда ни от кого не принимает помощи.
Bak, onu açığa çıkarmak istiyorsun, ama bunun içerideki insanlara yardımı olmayacak. Слушай, ты хочешь ее обличить, но это не поможет людям внутри.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.