Sentence examples of "yer kalmadı" in Turkish

<>
Kaçacak bir yer kalmadı profesör! Больше некуда бежать, профессор.
Kaçacak bir yer kalmadı Javier. Больше некуда бежать, Хавьер.
Bir damga daha basacak yer kalmadı Sola. Больше для клейма нет места, Сола.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Söyleyecek pek bir şey kalmadı. Мне уже почти нечего сказать.
Dışarıda ki ajanslara yer yok. Другим агентствам здесь не место.
Papa'nın, Kral'ın boşanmasını onaylamak gibi bir şans kalmadı. Теперь нет шансов, что папа даст королю развод.
Ama birisi gerçekten cinayet işlemek istese, burası ideal bir yer olurdu. Конечно, если кто-то задумает убийство, то это очень подходящее место.
Üzgünüm, hiç odamız kalmadı. Извините, свободных мест нет.
Hançerin güvenli şekilde saklanabileceği tek yer. Святилище. Только тут можно укрыть кинжал.
Bayanlar tuvaletinde tuvalet kağıtları kalmadı. В женском туалете кончились прокладки.
Sonra bir yer buldu.. Yönetebileceği bir yer. Потом он нашёл место, где мог править.
Satın alacak kimse de kalmadı. Купить больше не у кого.
Kuran'da masumları öldürenler ve intihar edenlere yer yok. В Коране нет места убийству невинных и самоубийству.
"Daha fazla vermeyeceğim ve verecek bir şeyim kalmadı." "Меня больше нет и мне нечего дать тебе".
Bu gece sana uyuyacak bir yer bulmak zorundayız. Нужно найти место, где ты сможешь переночевать.
Daha fazla sevgi kalmadı, Richard. Любви больше не осталось, Ричард.
Sadece oturup bekleyebileceğim farklı bir yer arıyordum. Я просто искал новое место для ожидания.
Burada yapacağımız bir şey kalmadı. Нет, там нечего делать.
Londra'da kalmak için bir yer bulabildi mi? Она нашла, где остановиться в Лондоне?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.