Sentence examples of "yeterli" in Turkish

<>
Seni buradan götürmesi için yeterli sayıda nöbetçiye para verdim. Я уже купил достаточно охранников чтобы вытащить тебя отсюда.
Eğer yeterli kanıt yoksa, Bay Bishop serbest bırakılmalı. Если улик недостаточно, мистер Бишоп должен быть освобожден.
İnan bana, akşamdan kalmalık zaten yeterli bir ceza. Поверь мне, наказания в качестве похмелья хватит сполна.
Mahkeme için yeterli kanıta ihtiyacımız var. Нам нужно достаточное доказательство для суда.
Anlaşılan birilerinin işini yapmak için yeterli cesareti kalmamış artık. Похоже, кому-то не хватает смелости для его работы.
Yeterli gücü olan bir cadı Klaus'u öldürebilir. Ведьма с достаточной силой может убить Клауса.
Şimdi, merhamet bir anlam taşımıyorsa aklıma şu soru geliyor nasıl bir ceza yeterli gelir ki? Итак, если милосердие - ничто, я спрашиваю себя, какое наказание может быть достаточным?
Alarm çalmadan önce etkisiz hale getirmek için yeterli zaman yok. Остается мало времени для деактивации, прежде чем заработает сигнализация.
"Bir çift pense ve paslı bir çivi benim için yeterli olacak" Плоскогубцы и горсть ржавых гвоздей - вот всё, что мне нужно.
Bir simgenin tek başına bir anlamı yoktur ama yeterli sayıda insanla bir binayı havaya uçurmak dünyayı değiştirebilir. В одиночку символ не имеет смысла, но при нужном количестве людей взрыв здания может изменить мир.
Çıkıntının daha da daralmasına rağmen Jessi'nin tutunması için yeterli yer var. Несмотря на уменьшенную ширину, у Джесси достаточно места для работы.
Savcı dosyayı yeniden açmak için resmin yeterli olmadığını düşünüyor. Прокурор считает, рисунка недостаточно, чтобы возобновить дело.
Zero, beşinci seviyeden öteye soğutma için yeterli gücümüz yok. Зеро, не хватит энергии на охлаждение ниже пятого уровня.
Bu kampanyaya katılan eylemciler, üç yıl hapis cezasının bir insanı zorla alıkoyup evliliğe zorlamaya karşı yeterli bir ceza olmadığını savunuyorlar - özellike koyun çalmanın cezasınin yıl hapis olabileceği göz önünde bulundurulursa. Вовлеченные в данную кампанию активисты думают, что года тюремного заключения не достаточное наказание для того, кто похитил девушку и заставил ее вступить в брак. Для сравнения, человек, похитивший овцу может провести лет за решеткой.
Michael tüm müşterilerimizi, eski temsilcilerine verdi yani şimdi Pam ve benim için yeterli sayıda müşteri yok. Майкл вернул наших клиентов их прежним менеджерам, поэтому на нас с Пэм клиентов больше не хватает.
Sen ciddi bir öğrenci, iyi ama yeterli değil bulunmaktadır. Ты хорошая студентка и это прекрасно только этого не достаточно.
Projeyi sürdürebilmek için yeterli miktarda uzaylı peptit dizisi yok. У нас недостаточно пептидов пришельца, чтобы продолжить проект.
saat, Mad Men 'in. sezonunu izlemem için yeterli bir süre. часов, как раз мне хватит, чтобы посмотреть четвертый сезон Безумцев.
Bazen sadece yazıya dökmenin yeterli geleceğini söylerler. Говорят, что иногда достаточно просто написать.
Sergio üsten ayrılmak için yeterli sayıda kar motosikletinizin olmadığını söyledi. Сержио сказал, что у вас недостаточно снегоходов для эвакуации.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.