Sentence examples of "yok etmiş" in Turkish

<>
yani hoparlör kablosu ve alüminyum folyo ile neredeyse gezegeni yok etmiş olman. что ты чуть не уничтожил всю планету с помощью кабеля и фольги.
Roland'ın bilgisayarına bir virüs indirilmiş her şeyi yok etmiş. Вирус был загружен в ноутбук Роланда, разрушил всё.
Özgür iradeyi yok edersek, Suikastçılar'ı da yok etmiş oluruz. Если мы уничтожим свободу воли, мы уничтожим Ассасинов ".
Bu anlaşmayı imzalarsak, son seçimde ulaşmayı başardığımız en değerli iki başarıyı yok etmiş oluruz. Если мы ратифицируем этот мирный договор, мы уничтожим два самых драгоценных достижения последних выборов.
Ve sonra kuşlar hüküm sürmüş, onlar da yok etmiş! А потом мир захватили птицы, и разрушили их общество!
Hapishane konuşma üslubunu yok etmiş. Тюрьма на тебя плохо влияет.
Bizi öldürürsen, manifestonu yok etmiş olursun. Убьете нас, и уничтожите свой Манифест.
Doğru, fakat Kurucular özgür iradesini yok etmiş olabilirler. Верно. Но Основатели могли удалить его чувство свободы воли.
Dünyadaki hiçbir demokratik ülkede böyle bir sorun yok. Ни в одной демократической стране мира нет таких проблем.
Eğer şimdi seni vurursak, Shelby, yetkilerimiz içinde hareket etmiş oluruz. Если мы вас пристрелим сейчас, Шелби, будем в своем праве.
Bir sanat eylemi olarak mükemmel, açıklamaya ihtiyaç yok. Как акт искусства - практически безупречно, не нужны никакие пояснения.
Kendine ve karnındaki bebeğe iyilik etmiş olursun. Помоги себе и ребенку в своем животе.
"Affedersiniz, bayım. - Hamilelik denen şeyi hiç yaşamadınız, bu yüzden görüş belirtmeye hakkınız yok". - yaşlarında bir kadın, yaşındaki bir adama. "Простите, но вы никогда не были беременным, так что у вас нет права высказывать свое ценное мнение", - сорокалетняя женщина - летнему мужчине.
Al Kut'a girerken, adamlarına öncülük etmiş olabilir ama General Mattis iyi bir hafızaya sahip. Он действительно вошел со своими людьми в Аль Кут. Но у генерала Маттиса долгая память.
Evet, güvenlik şeridi de yok. Да, защитной полосы тоже нет.
Travis'in dediğine göre, Amanda öldüğü geceye kadar günlük tutmaya devam etmiş. Трэвис сказала, что Аманда записывала в своем дневнике до ночи убийства.
Kiralık askerlerin gemisinde bizim araştırma yapan dedektifimiz yok. У нас нет никакого сотрудника на корабле наемников.
Konukların seni terk etmiş. Гости уже покинули вас?
Kilisede metal dedektörü yok. В церкви нет металлоискателей.
Anestezi etki etmiş olmalı. Анестетик уже должен работать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.