Sentence examples of "zarar verecek" in Turkish

<>
Belki bu kariyerime zarar verecek ama... Возможно, это вредит моей карьере.
Bu üniversiteye onarılmaz zarar verecek türden bir bilgi. Этот вид информации может нанести непоправимый ущерб университету.
Ama aynı zamanda bilim adamıdır da. Şirketinin insanlara zarar verecek bir ürünü piyasaya vermesine izin vermez. Но он также и ученый, и не допустит, чтоб его компания выпускала вредоносный товар.
Ailene zarar verecek hiç bir şey yapmam. Я бы не причинила вреда вашей семье!
Bu Almanlar'ı utandıracak ve bu bize diplomatik zarar verecek. Поставим Германию в неловкое положение это повлияет на дипотношения.
Bize zarar verecek olan kanıtları neden gözler önüne serelim? Зачем нам предоставлять улики, которые нанесут нам вред?
Size zarar verecek hiçbir şey yapmadım. Я вам ничего плохого не сделал.
Birisine gerçekten zarar verecek kişi hiç kimseye bir şey söylemez. Человек, который собирается покалечить кого-то, ничего не говорит.
Bana zarar verecek misin? Ты собираешься навредить мне?
Görüyorsunuz, Abby'e zarar verecek hiç bir nedenim yok. Так что у меня не было причины убивать Эбби.
Savcılık sana zarar verecek hiçbir şey yapamaz. Тогда обвинение ничем не сможет вам навредить.
Hiçbirinize zarar verecek bir şey yapmadım. Я не сделала вам ничего плохого.
Eğer mahkemeye giderlerse onlara zarar verecek bir kanıtın varlığından bahsetti. Они обнаружили улику, которая навредила бы им в суде.
Zarar verecek bir mahkeme için ısrar ettim. Я настаиваю на суде о причинении ущерба.
Geçmişinde kendine zarar verme olayını geçtim artık. Полагаю, твое прошлое вредит тебе самому.
Başka bir şeye para verecek misin? Ты собираешься платить за что-то ещё?
Hepinizin biraz korktuğunu varsayıyorum ancak emin olun, size zarar vermek niyetinde değilim. Полагаю вы все немного испуганы, но уверяю, я не причиню вреда.
Bana onun ölümüne tanık olma fırsatı verecek. Он даст мне возможность увидеть её смерть.
Ona bir zarar gelmesini istemem. - İstemez misin? Я не хотела бы видеть, что ему больно.
Bana süper güç verecek bir şey. Что-то что даст мне неограниченную силу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.