Exemplos de uso de "прожить остаток" em russo

<>
Дам ей шанс прожить остаток жизни не оглядываясь. Hayatının geri kalanını arkasına bakmadan yaşama şansı vererek.
Прожить остаток жизни в уединении? Hayatımın kalanını inzivada mı geçireceğim?
Но она заслуживает шанс прожить остаток своей жизни на собственных условиях. Ama geriye kalan hayatını kendi şartları ile yaşama şansını hak ediyor.
Значит, ей лучше прожить остаток дней в одиночестве? Yani hayatının geri kalanını yalnız geçirmesi daha mı iyi?
Ты не против прожить остаток жизни, оглядываясь через плечо. Hayatının sonuna kadar bir gözün omuzunda yaşayacağın bile umurunda değil.
И если вы не хотите провести остаток своих жизней измельчая камни на горе Олимп кому-то лучше признаться? Hayatınızın geri kalanında Olympus Mons'taki büyük kayaları kırıp küçük hâle getirmek istemiyorsanız bir suçu kabullense iyi olur.
Он хочет прожить это заново. Hayır. Olayı tekrar yaşamak istiyor.
Майя проведет там остаток недели. Maya haftanın kalanında orada kalacak.
Твое предназначение - прожить свою жизнь. Kendi hayatını yaşamak için de doğdun.
Сама идея что с этим человеком я собираюсь провести остаток своей жизни. Bunu anlıyorum. İşte bu. Bu adam, hayatımın geri kalanını geçireceğim adam.
Если вся его семья мертва, сколько вы надеетесь прожить? Bütün ailesi öldüğüne göre, ne kadar hayatta kalmayı umuyorsunuz?
Остаток недели проведем, как хочешь ты. Haftanın geri kalanında ne istersen onu yapacağız.
Нашел способ прожить получше у границы? Sınırda daha bir hayat mı buldun?
Хочу отдать тебе остаток жизни. Sana hayatımın kalanını vermek istiyorum.
Бри ван де Камп хотела прожить свою жизнь элегантно и грациозно. Bree Van De Kamp hayatını daima zarafet ve saygınlıkla yaşamak istedi.
Вы проживёте там остаток дней словно цари. Orada ömrünüzün sonuna kadar krallar gibi yaşayabilirsiniz.
Как здорово будет прожить жизнь вместе с такой женщиной. Bütün hayatını böyle bir kadınla geçirmek inanılmaz olsa gerek.
Желаю хорошо провести остаток года с Лиззи. Yılın geri kalanında Lizzi ile iyi şanslar.
Вы заслуживаете того, чтобы прожить очень долгую, полную боли и мучений жизнь. Senin hak ettiğin çok uzun, acı dolu, işkence dolu bir hayat yaşamak.
Не знаю, что тебе сказать, брат. Я сегодня получаю остаток. Sana ne söylediler bilmiyorum dostum ama paranın geri kalanını bu gece alacağım.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.