Exemplos de uso de "şansımız varsa" em turco

<>
Ama şansımız varsa, ardımızda bir şey bırakırız. Но хочется верить мы оставим что-то после себя.
Eğer şansımız varsa fare gibi bir şey bulabiliriz. Надо быть счастливчиком, чтобы найти здесь крысу.
Onları yakalamak için bir şansımız varsa bunu değerlendirmek isterim. Если есть шанс их загнуть, я им воспользуюсь.
Ve eğer o ana geri dönme şansımız varsa o yol, önce kendini toparlamandan geçer. И, если у нас есть хоть малейший шанс снова сойтись, тебе надо собраться.
Hayatta kalanları ve şansımız varsa biraz da cevap arıyoruz. Мы ищем выживших. Если повезёт, даже найдём ответы.
Şansımız varsa, saat içinde ne olduğunu öğreniriz. Через часа, если повезет, все узнаем.
Şansımız varsa, Arnett'le Fletcher'ı beraber yakalarız bu akşam ve bir taşla iki kuş vurmuş oluruz. Хочется надеяться, что мы поймаем Арнетта и Флетчера сегодня вечером, и это произойдет одновременно.
Eğer bir şansımız varsa, şidetli bir şeyler yapmak zorundayız. Если у нас есть шанс, надо сделать что-то радикальное.
Helena, tekrar bir araya gelme şansımız var mı? Хелена, есть хоть малейшая возможность начать нам сначала?
Eğer oyuna katılmak istemeyen varsa, şu an odayı terk etmek için son şansınız. Если кто-то из вас не желает играть, сейчас у вас есть возможность уйти.
Ona kayıp yılda neler yaptığını sorma şansımız da yok. Но мы не можем потребовать рекомендации за прошлый год.
Virüs, eğer varsa, ardında hiçbir iz bırakmaz. Вирус, если он существует, не оставляет следов.
Turdan sonra ameliyata girme şansımız olacak mı? После экскурсии мы сможем ассистировать на операции?
Eğer buna itirazın varsa, önce işlerini yoluna koyduğundan emin olsan iyi olur. Хочешь идти против? Сначала убедись, что у тебя есть все факты.
Bunun üstesinden gelmemiz için ne kadar şansımız var? Сколько у нас шансов справиться со всем этим?
Ancak yine de aklını kurcalayan bir şey varsa... Но если есть что-то что еще беспокоит тебя.
Bu gerçekten son şansımız mı? Это правда наш последний шанс?
Eğer gizli yapılacak bir iş varsa, sana bırakıyorum. Если кто-то здесь что-то утаивает, так это вы.
Şansımız vardı ve kaybettik... Мы упустили свой шанс...
Anlamadığınız yahut kaçırdığınız bir yer varsa size tekrar anlata... Если вы что-то не поняли, я могу повторить.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.