Exemplos de uso de "hayatlarımızı tehlikeye" em turco

<>
Dinle beni! Hayatlarımızı tehlikeye attık. Ama başkalarının hayatlarımızı tehlikeye atmasına izin vermeyeceğiz. Слушай, мы рисковали жизнями, но другим мы рисковать ими не позволим.
Hepimiz hayatlarımızı tehlikeye atacağız, Mary. Мы все рискуем жизнью, Мэри.
Biz New York'u kurtarmak için hayatlarımızı tehlikeye atarken sen gidip sandviç mi aldın? Значит, мы рисковали жизнью, спасали Нью-Йорк, а ты покупал сэндвич?
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Hey, hayatlarımızı kurtaran. Ты спас нам жизнь.
Geri kalan bizleri tehlikeye atıyorsun. Ты всех нас подвергаешь опасности.
Onun cesedi bizim hayatlarımızı kurtaracak. Его труп спасет наши жизни.
Burada geçirdiği her saniye hayatını tehlikeye atıyor. Каждую секунду здесь он рискует собственной жизнью.
Hayatlarımızı değiştirmek için asla geç değil. Никогда не поздно изменить свою жизнь.
Bizi, onu tekrar tehlikeye soktuğuna inanamıyorum. Снова подверг нас, ее такой опасности.
Hepimiz hayatlarımızı sana borçluyuz. Мы обязаны тебе жизнями.
Onu tehlikeye atar mıydınız, Kardinal Borgia? Вы подвергнете его опасности, Кардинал Борджиа?
Neden hayatlarımızı riske atıyoruz ki? Почему мы рискуем своими жизнями?
Kendi hayatını tehlikeye atarak bu teşkilat ve bu ulus için çok önemli şeyler yaptığını. Ты сделала нечто важное для Агентства и для страны, подвергая себя огромному риску.
Neden bu eserleri almak için hayatlarımızı riske atıyoruz? Зачем мы рискуем нашими жизнями из-за этих артефактов?
Bir insanın hayatını tehlikeye atması kolay değil özellikle de nedeni iyi bilmiyorsa. Не так просто рисковать жизнью, не понимая, зачем это нужно.
Sevgili Tanrım, bu yiyecekleri ve sana hizmet edebilmemiz için hayatlarımızı kutsa. Боже, благослови эту пищу и наши жизни, которые служат тебе.
Ve bir bebeğin hayatını tehlikeye atıyorsun, bunu yaparken... А ты подвергаешь его жизнь опасности, пока ты...
O hayatlarımızı kurtaran adam. Он спас нам жизнь.
Senin uyuşturucu kaçakçın da, gerçek Jordan Hester'i tehlikeye soktu. А из-за вашего наркодилера настоящая Джордан Хестер оказалась в опасности.
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.