Sentence examples of "odasına" in Turkish

<>
Uyuyamadım da kontrol odasına gidip biraz araştırma yapayım dedim. - Peki ya sen? Не мог уснуть, поэтому вернулся в зал управления, чтобы провести небольшое исследование.
Burt ve ben ilk önce yargıçın odasına gitmeliyiz. Берту и мне нужно пойти в кабинет судьи.
Akşamleyin, Maeby Lindsay'in odasına yerleşti. Вечером Мейби переехала в комнату Линдси.
O ufaklık benimle bir anlaşma yaptı. Kimse odasına hiçbir şey için kesinlikle girmeyecekti temizlik olsa bile. Парень был зациклен на том, чтобы никто не заходил в номер, даже для уборки.
Doğru yatak odasına gitmiş ve cesedi bulan Betsy Andrews 'muş. Fakat bir de ayakizleri konusu var. Грант говорит, что он сразу прошел в свою комнату, и именно Бетси Эндрюс обнаружила тело.
Gaz odasına girdiğinde bir çocuk annesine "Neden" diye sordu. Войдя в газовую камеру, ребенок спросил у матери: почему?
Douglas, onu odasına geri götür lütfen. Дуглас, отведите её назад в палату.
Yarbay Mitchell, lütfen iki numaralı kontrol odasına gelin. Подполковник Митчелл, пожалуйста, ответьте вспомогательному залу управления.
Ben sadece odasına bir not bıraksam nasıl olur? Можно я просто оставлю записку в его комнате?
Eric, hemen Tori Haverford'un odasına git. Эрик, проверь комнату Тори Хаверфорд срочно.
Finn, genç doktora odasına kadar eşlik et. Финн, проводи молодого доктора до его комнаты.
Evet, Wells, çığlık atarak az önce geldi, koşarak odasına çıktı ve kapısını kilitledi. Уэллс. Он влетел, крича о чём-то, пробежал по лестнице и закрылся в своём номере.
Sekreter Hong birazdan onu Başkanın odasına götürecek. Секретарь Хон ведет его в офис председателя.
Cody! Digger'ı kız kardeşinin odasına kilitle. Коди, закрой Диггера в спальне сестры.
Gecenin bir yarısı küçük kızların odasına girmek normal değil mi? Только извращенец может заходить к девочкам в спальню среди ночи...
Onu, ağır koruma altında meclis odasına götürdüler. Они отвели его в зал совета с охраной.
Siz ikiniz süper casus yeteneklerinizle Emmett'in dikkatini dağıtın bu arada ben de Koca Mike'ın odasına gireyim. Вы двое отвлекаете Эмметта со своими супер шпионскими навыками пока я влезу в кабинет Большого Майка.
Onların güvenlik kamerası kabloları dış duvar boyunca devam ediyor ve burada güvenlik odasına bağlanıyor. Их кабели для видеонаблюдения идут с наружной стороны стены в комнату охраны вот здесь.
Birinci sebebi: Bu gece her şeyi gören çok güzel bir kat görevlisi var. Beni odasına girerken görür. Во-первых, здесь на этаже милая дежурная, которая тут же увидит, как я войду в номер.
Sen onu odasına götür, ben gidip babamı göreyim. O nasıl? Отведи ее в свою комнату, а я пойду к отцу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.