Beispiele für die Verwendung von "одним ударом" im Russischen

<>
Если бы я хотел уничтожить всю систему одним ударом, я бы начал именно с этих -ти. Eğer bir tek baskınla tüm sistemi felç etmek isteseydim, bunlar işe başlayacağım on beş kişi olurdu.
И уложил его одним ударом. Bir yumrukla onu yere indirdi.
Из коньков одним ударом. Ve bu konuda tektim.
Защита пытается одним ударом двух зайцев убить. Savunma bir taşla iki kuş vurmaya çalışıyor:
Покупка радио позволит им одним ударом выполнить две важные задачи. Radyo satın almak iki alanda önemli başarı elde etmelerini sağlayacak.
Хочешь убить двух зайцев одним ударом... Bir taşla iki kuş vurmaya çalışıyorsun...
Уже два рана. Мобри одним ударом выбил "Эйс" вперед. Mabry, ilk atışta, A'lerin önüne vuruş yaptı.
Двух зайцев одним ударом. Bir taşla birkaç kuş.
Боцман славен тем, что до костей рассекает мясо одним ударом. O subay, kemiklerden et kopartmakla övünür. Her vuruşta hem de.
Одним ударом тонкого лезвия. İnce bir bıçakla saldırılmış.
Район, в котором было обнаружено его тело, известен в народе как Tierra Caliente (Горячая земля) и является одним из самых кровопролитных в штате Мичокан, где за последние несколько лет наблюдается несоразмерный всплеск криминальной активности и обвинений в сговоре между местными органами власти и организованной преступностью. Cesedin bulunduğu Tierra Caliente (Sıcak Toprak) olarak bilinen bölge, son yıllarda yerel hükümet ve suç örgütleri arasındaki gizli anlaşma ithamları ve suç oranındaki aşırı yükselme ile Michoacán'daki en tehlikeli bölgelerden birisi sayılmakta.
Первым ударом обездвиживает его. İlk darbe onu güçsüzleştirmiş.
Но сейчас бенгальцы, которые так любят кино, больше не ходят в кинотеатры, те закрываются один за одним, а на их месте строятся новые торговые центры. Popüler kültür yeni bir film oynamaya başladığında yıldızların duruşlarını ve giyimlerini taklit etmeye dayanırdı. Ama şimdilerde Bengalli sinemaseverler artık salonları doldurmuyor ve ülkenin cinema salonları birer birer kapanıyor ve yerlerine alışveriş merkezleri dikiliyor.
Травма теменной части была вызвана ударом острого оружия. Kafatasındaki bu yaralanma keskin bir silah darbesiyle oluşmuş.
Жара - обычное дело в Индии летом, но последний период аномальной жары уже унес жизни более человек, и стал одним из пяти самых смертоносных в мире. Sıcaklık, yaz boyunca Hindistan'da alışagelmiş bir şey, fakat ülkenin son sıcak hava dalgası 00 kişiden fazlasının ölümüne neden oldu ve dünya üzerinde ölümcül afetler sıralamasında beşinci sıraya yükseldi.
Таким ударом и убить недолго. Bu yumruk kesinlikle insanları öldürür.
Если бы убийца был мусульманином, западные СМИ развернули бы войну против ислама и мусульман, но так как убийца был одним из них, то это просто происшествие Katil Müslüman olsaydı, Batılı basın İslama ve Müslümanlara savaş açardı ama katil onlardan biri diye, sadece olay olarak görülüyor.
Для закона это станет позорным и жестоким ударом. Hukukun üstünlüğü ilkesine ölümcül bir darbe indirilmiş olur.
После заявления В. Путина некоторые из блогеров старшего поколения назвали опыт норм ГТО одним из ужасов времен советского образования. Duyuru yapıldıktan sonra, daha yaşlı blogculardan bazıları olayı Sovyet Okulları'ndaki korkularından biri olarak anımsadılar.
Этот правый был чистым ударом. Sağ yumruk temiz bir darbeydi.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.