Beispiele für die Verwendung von "çalışma odasından" im Türkischen

<>
Çalışma odasından başlayalım öyleyse. Тогда начнем с кабинета.
Çocuk ve gençlerin ihtiyaçlarına yenilikçi bir yaklaşım Dijital teknolojinin yeni ve yaratıcı şekilde kullanımı Devlet kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve teknoloji uzmanları ile birebir çalışma olarak belirlenmiştir. Инновационный подход к удовлетворению потребностей детей и молодёжи Новое и креативное применение цифровых технологий Совместная работа с государственными ведомствами или учреждениями, организациями гражданского общества или новаторами в области технологий.
Prensin odasından alınan tüm kayıtların saat ve tarih etiketi var. На всех плёнках из комнаты принца указаны время и дата.
Böylece hareket etme özgürlükleri, okuma şansları ve ev dışında işte çalışma olanakları yok edilmekte. В итоге они теряют свободу передвижения, шанс на образование и, в большинстве случаев, право на работу вне дома.
Dinlenme odasından mı aldın? Это из комнаты отдыха?
Mültecilerin çalışma izninin olmamasıyla birlikte çoğunun kamptan ayrılma hakkı da yok. Беженцы не имеют права работать, и очень немногие имеют право покидать лагерь.
Evet, onun odasından birkaç şey. Да, кое-что из ее комнаты.
Bu durumda, yaşındaki Tacik göçmeninin Moskova'nın hemen dışındaki göçmen bürosundan çalışma izni için zorlu süreci tamamladıktan kısa süre sonra Nisan gününün erken saatlerinde ölümünün ülke çapındaki sosyal medya kullanıcıları tarafından yankılanma hikayesi şaşırtmadı. Учитывая этот контекст, не удивительно, что история - летнего таджикского мигранта, умершего рано утром апреля после завершения сложного процесса получения патента на работу в миграционном центре рядом с Москвой, нашла глубокий отклик у пользователей социальных медиа в стране
Hatta oturma odasından çıkmamıza bile gerek yok. Нам даже из комнаты не придётся выходить.
Sanırım bu yüzden çalışma odasını evin bu tarafında seçmiş olmalı. Думаю, поэтому он выбрал для кабинета эту часть здания.
Ha bunları mı? Misafir odasından. Я нашла ее в гостевой комнате.
Çalışma hafta sonları ve akşamları. Работа по выходным и вечерам.
Dedektifle beraber. Connie odasından çıkar. Конни выходит из своей комнаты.
Beni korkutmaya çalışma sakın. Не пытайтесь угрожать мне.
Havalandırma odasından yangın alarmı verildi! Пожарная тревога в вентиляционной комнате!
Oh. Çalışma zamanı, kıymetlimisss. Пора работать, моя прелесть.
Dün gece bir çocuk yatak odasından kaçırılmış. Из своей комнаты ночью был похищен ребёнок.
Wiley'nin çalışma yerini ve bilgisayarını tecrit altına almışlar. Hasar tespiti yapıyorlarmış. Они заблокировали его рабочее место и компьютер и проводят оценку ущерба.
Yatak odasından geldiği anlaşılan dumanı hissetmişler. Почувствовала запах дыма из своей спальни.
Sıkı bir özgeçmişin var. Taş gibi çalışma adabın var. У тебя отличное резюме и ты готов усердно работать.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.