Beispiele für die Verwendung von "çalıştığı" im Türkischen

<>
Bu, birinin dışarıdan hacklemeye çalıştığı anlamına mı geliyor? Это означает, что кто-то пытается взломать систему извне?
NSA başkanı onu canlı istiyor. Onun kim ile çalıştığı ve ne bildiğini öğrenene kadar yaşayacak. Пока мы не узнаем на кого он работает и что он знает он должен жить.
1920 yılında abisi George'un bir oto tamircisi olarak çalıştığı, Los Angeles limanı bölgesine ailesi ile birlikte taşındı. В 1920 семья переехала в пригород Лос-Анджелеса, штат Калифорния, где Фрэнк и его старший брат Джордж работали автомеханиками.
Ted'in söylemeye çalıştığı kelime "sarı" ydı galiba. Видимо, Тед пытался произнести слово "жёлтый".
Yaşadığı yeri de, çalıştığı yeri de biliyoruz. Мы знаем где он живёт, где работает.
Michael Bluth evde çalıştığı sırada oğlu tuhaf bir istekte bulundu. Майкл Блут работал дома, когда сын задал ему вопрос.
Mark'ın çalıştığı vakitteki telefon kayıtlarını incele Peter adında arayan biri var mı ona bak. Проверь их телефонные разговоры в дни работы Марка, ищи любые вызовы от Питера.
Çalıştığı şirketler arasında "Digital Playground", "Hustler", "Naughty America", "Digital Sin", "Jules Jordan Video've" Evil Angel "gibi sektörün dev yapım şirketleri bulunmaktadır. Крисси Линн работала с различными студиями, в том числе с Hustler, Naughty America, Digital Sin, Jules Jordan Video и Evil Angel.
Playa Del Rey 'den. John'ın çalıştığı kurye şirketi, bisikletleri GPS'le takip ediyor. В курьерской компании, где работает Джон, используют GPS, чтобы отслеживать велосипеды.
Adım Roy, geçen gün oğlunuzun boğarak öldürmeye çalıştığı çocuk benim. Я Рой. Тот, кого ваш сын тогда чуть не задушил.
Çalıştığı yerde bir sahne vardı, bir kaç tane de kabin. Здесь была сцена, где она работала, и несколько киосков.
Grubun plağını yasaklatmaya çalıştığı için kadından intikam almak istemiş. Она хотела ей отомстить за попытку запретить пластинку группы.
Erken çocukluğunda ilk önce Elizabeth Gardener "in küçük okuluna giden Maria, sonrasında babasının müdür olarak çalıştığı North Grammar okuluna devam etmiştir. После окончания школы для маленьких Элизабет Гарденер ("Elizabeth Gardener" s small school ") Мария пошла в Северную школу грамматики, в которой её отец был первым директором.
Williams, Madonna'nın çalışma etiğinin daha önce çalıştığı sanatçılarınkinden farklı olduğunu belirtti. Уильямс отметил, что трудовая этика Мадонны отличается от артистов, с которыми он работал прежде.
Jack beraber çalıştığı bir beyin özürlüyü bana ayarlamaya çalışıyor. Джек пытается свести меня с каким-то козлом с работы.
Instagram profilinde, Japonya taşrasında bir reklam ajansında sanat yönetmeni olarak çalıştığı yazan Tanaka, kendi internet sitesinde projeyle ilgili olarak şunları söyledi: Из профиля Танаки можно узнать, что он работает арт - директором рекламного агентства в японской провинции. Вот что он сам говорит о своем проекте:
Bu o, sinirli beyaz kaltağın siyah bir çocuğu kurtarmaya çalıştığı gafil avlamalı fantezilerden biri olmasa iyi olur. Лучше бы это не было одной из жалостливых сказок, где озлобленная белая сучка пытается спасти черного ребенка.
John'un söylemeye çalıştığı yaşlı herif de kim? А что тот старик нам пытался сказать?
Axe Sermaye'nin nasıl çalıştığı ile alâkalı bir çok şey biliyorum şirketin karanlık taraflarını... Но это другое. Я знаю много о том, как работает Акс Капитал.
Voznesenski, bankaya ait olan posta ofisinde çalıştığı için paranın ne zaman arabayla Devlet Bankası'nın Tiflis koluna aktarılacağını gösteren bir programa erişebiliyordu. Вознесенский работал в почтовом отделении Тифлисского банка, что давало ему доступ к секретным графикам перевозки денег в Тифлисское отделение государственного Банка.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.