Sentence examples of "ölçüde çürümüş" in Turkish

<>
Kumaş büyük ölçüde çürümüş. Большая часть ткани разложилась.
Ülke'dan bu yana Başkan İsmail Omar Guelleh tarafından yönetilmekte ve hükümetin resmi duruşu büyük ölçüde Amerika taraflı bir tutum tercih etmişse de halkın büyük çoğunluğu bu tutumdan gittikçe uzaklaşmışlardır. С года страной руководит Исмаил Омар Гелле, правительство которого проводит в большой степени про - американскую политику, в то время как всё больше людей начинают дистанцироваться от данного направления.
Hepsi çürümüş, kapkara. Все гниль и чернь.
Ulusal çapta yeterli olacak ölçüde işlem gücü oluşturuyor. Он создает вычислительную мощность на уровне общенациональной системы.
Zifiri karanlık ve çok dar. Ayrıca çürümüş bir şey de var. Здесь темно и очень тесно и мне кажется там что-то гниет.
Çamaşırhane sistemi büyük ölçüde otomatik. Система прачечной почти полностью автоматизирована.
Az önce buradan altı blok ötedeki evde çürümüş cesedini bulduğum adamdan çok daha iyiyim. Лучше, чем парень, чье разложившееся тело я нашел в шести кварталах отсюда.
Aynı zamanda dayanılmaz ölçüde psikolojik tacizlere. А также чрезвычайно сильное психологическое насилие.
Bir kaç sene geçmiş, ceset biraz çürümüş. Так, прошло несколько лет, результат разложения.
Sizin gibi kıymetli bir nöropsikiyatristten gelecek bir tavsiye bu yolu tamamen olmasa bile önemli bir ölçüde berraklaştırabilir. Рекомендация от уважаемого психоневролога вроде вас, может значительно, если не полностью, облегчить мне задачу.
Bazı insanlar temelde çürümüş oluyor. Некоторые люди просто насквозь прогнили.
"Önemli ölçüde" derken? Что значит "существенно"?
Evin altında, çürümüş cesetlerin toplandığı toplu bir mezar var. "Целая куча разлагающихся трупов сваленных прямо под домом".
Lakin ajanlar, tek bir silahın dahi büyük ölçüde dikkat dağıtabileceğinin farkındadırlar. Но шпионы знают, что даже один пистолет может серьёзно отвлекать внимание.
Bu kadar çürümüş olması ve cesedin altındaki otların uzunluğu, ölümünden biraz zaman geçtiğini gösteriyor. Стадия разложения, и высота растений под трупом указывают, что прошло достаточно много времени.
Sadece bu ölçüde geliyor, üzgünüm. Есть только этот размер, извините.
birşeyler çürümüş gibi kokuyor. как будто что-то гниет.
Ama bu ölçüde öfke, düşmanlık ve yanlış anlama olmazdı. Не было бы такого уровня злости, враждебности и непонимания.
Çürümüş muz gibi kokuyor. Там воняет гнилыми бананами.
Ancak maalesef, görev süremiz hatırı sayılır ölçüde kısaltıldı. К сожалению, график нашей миссии был значительно сокращен.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.