Beispiele für die Verwendung von "ölecek" im Türkischen

<>
Babam ölecek olursa Bay Collins bizi istediği an kapı dışarı edebilir. Если папа умрет, мистер Коллинз может вышвырнуть нас вот так.
Kanında ya da serumda alyuvarları çökerse kırmızı kan hücreleri patlayacak ve ölecek. Если произойдет кровоизлияние, ее кровяные тельца взорвутся, и она погибнет.
Droid ordusu benim yüzümden burada ve bir çoğu ölecek. Армия дроидов здесь только из-за меня, многие погибнут.
Güneş batmak üzere ve binlerce kişi ölecek. Солнце вот-вот зайдёт, и тысячи умрут.
Anlıyorum, ama onun bir kalbe ihtiyacı var yoksa ölecek! Знаю, но ей нужно это сердце или она умрёт.
Dorian, o dışarıda olduğu sürece, bir sürü insan ölecek. Дориан, пока она на свободе, может погибнуть много людей.
Ama bir aile üyesinin yakında ölecek olması evin diğer üyeleri için büyük bir karışıklık yaratır. Широко известно, что неминуемая смерть одного из членов семьи вызывает большое потрясение у других.
Yani bir adam ölecek ve herkes hiçbir şey şey olmamış gibi paçayı sıyıracak mı? Итак, человек умирает, и все уходят, как будто ничего не случилось?
Eğer sende ölecek olsan, herkes birden seni sevmeye başlar. Когда ты умираешь, все вокруг неожиданно начинают тебя любить.
Yarın kıyamet kopacak olsaydı, pişmanlık yüzünden ilk ölecek insan sen olurdun. Если завтра наступит конец света, ты наверняка умрёшь первой от сожалений.
İyi de o çözülene kadar kaç kişi daha ölecek? Но сколько ещё людей умрёт, пока они разберутся?
Bizim yüzümüzden daha kaç insan ölecek? Сколько еще человек погибнет из-за нас?
Bundan gün sonra Dünya'ya bir meteor çarpacak ve buradaki hemen herkes feci şekilde ölecek. Через дней на Землю упадёт метеорит, и почти все на ее поверхности погибнут.
Binlerce masum kişi ölecek ama sen hiçbir şey hissetmiyorsun. Тысячи невинных людей умрут а ты ничего не чувствуешь.
Darryl van Horne bu gece ölecek. Деррил Ван Хорн умрет сегодня ночью.
Ve biz beklerken, kaç kişi daha ölecek? А мы будем ждать? Сколько ещё погибнет?
Ama elini çabuk tutmasan sen, kız kardeşin ve dünyadaki herkes ölecek. Вспоминай, или ты, твоя сестра и все жители Земли погибнут.
Ve George yakasında kırmızı bir gül ile ölecek. И Джордж умрет с красной розой на воротнике.
Bunu yaptıklarında, bir sürü insan ölecek. Когда это случится, погибнет много людей.
Kız ölecek ve bunu durdurmak için yapabileceğin hiçbir şey yok. Она умрёт, и ты никак не сможешь этому воспрепятствовать.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.