Beispiele für die Verwendung von "önemli gelir" im Türkischen

<>
Birleşik Arap Emirlikleri'nin en önemli gelir kaynağı petroldür. В прибрежных областях Объединённых Арабских Эмиратов имеются месторождения соли.
Suriye ve Irak'ta önemli petrol kaynaklarını IŞİD'in ele geçirmesiyle birlikte Xi Jinping'in hükümeti geniş bölgede kendi petrol kaynaklarını güvence altına almak isteyecektir. Правительство Си Цзиньпиня надеется сохранить и защитить свои поставки нефти в регионе, где боевики ИГИЛа сейчас контролируют важнейшие нефтяные ресурсы в Сирии и Ираке.
Cibuti'de yabancı askeri mevcudiyeti, Omar Guelleh'in hükümetinin önemli bir gelir kaynağı olmakla birlikte (yaklaşık yıllık milyon dolar), bu para ülkenin insanlarına nadiren ulaşmakta. Хотя иностранное военное присутствие приносит правительству Омара Гелле существенный доход (около миллионов долларов ежегодно), деньги редко доходят до простых людей.
Sosyal medya kullanıcıları başlıca anıtların ve önemli sit alanlarının önce - sonra görüntüleri paylaştılar. Пользователи социальных сетей начали публиковать фото главных монументов и важных объектов до и после землятресения.
Maze döner dolaşır yine buraya gelir. В конце концов Мейз всегда появляется.
yüzyılın ortalarına doğru, kıtada bulunan diğer toplulukların tersine, Kuna'nın Yala köyünde albino bebeklerin doğumunda önemli bir artış yaşandığı açıktır. В середине прошлого века отмечается значительный рост появления детей альбиносов в районе Куна Яла, однако в континентальных сообществах дела обстоят не так.
dolar eyalete, dolar gelir vergisi. долларов государству, в федеральный доход.
Takipçiler cümlelerin tamamına aşina oldukları için, bu sanatın en önemli unsuru çok çok daha önemli hâle geliyor: Теперь, когда фанаты поставляют% предложений, остается важнейший элемент этого искусства:
Affedersin, cuma günü benimle dansa gelir misin diye soracaktım. Прости, может, сходим вместе на танцы в пятницу?
Kamboçya'nın sömürge dönemi tarihinin yanı sıra zengin kültürü ile ilgilenenler için bu koleksiyon önemli bir kaynak olmakta. Это очень ценные ресурсы для тех, кто хотел бы узнать больше не только о колониальном прошлом Камбоджи, но и о богатой культуре королевства.
Peki bu kitaptan ne kadar gelir elde ettiniz? И какой доход вы получили от этой книги?
Bu cuma, Nisan günü dünyadaki tüm Ermeniler için önemli bir gün. апреля, пятница - важный день для армян всего мира.
Bir şeyler içmeye gelir misin? Grace'len de konuşuruz. Хочешь зайти, выпить, обсудить это с Грейс?
Tabii ülkedeki en önemli kadın da. И самой важной женщиной в стране.
Polis gelmiyorsa tamam, o zaman ordu gelir. Если не приедет полиция, тогда прибудет армия.
Sonuçta ondan daha önemli ne var ki? В конце концов, что важнее этого?
"Gelir Yok, İş Yok." "Ни доходов, ни работы".
Onunla çok önemli bir randevum var. У меня важная встреча с ним.
Mommo gelir mi abi? Ахмет, чудище придет?
Tarihi değiştirecek her ne yaptıysa, daha önce varıp onu durdurmamız çok önemli. Это важно, остановить его до того, как он изменит ход истории.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.