Beispiele für die Verwendung von "Hava almaya" im Türkischen

<>
Lilian dışarı hava almaya çıkmıştı. Лилиан вышла подышать свежим воздухом.
Kız kardeşim Margaery, sizi büyük annemiz Leydi Olenna ile bahçelerde hava almaya davet ediyor. Моя сестра Маргери приглашает вас прогуляться с ней и нашей бабушкой леди Оленной в саду.
Biraz hava almaya çıkmam gerek. Так. Мне надо выйти подышать.
Biraz hava almaya çıkmıştım. Просто вышла немного подышать.
Gerçek terörizm, sizi sessizce öldürdükten sonra, özel jetlerle size doğru ve özel hava alanlarına uçar. "Çöl Gülü" isimli eşinin şıklığını tartışmak için gazetelerinizin sayfalarını işgal eder ve basınınıza bunu konuşturur. Настоящий терроризм прилетает к вам на частных самолетах в частные аэропорты, безмолвно убивает нас, занимает страницы в ваших газетах и заставляет ваши СМИ обсуждать элегантность его жены - "Розы пустынь".
Anne yeni bir elbise almaya çalıştı ancak çevredeki mağazalar çoktan kapanmıştı. Мать пыталась купить новую одежду, но магазины в этом районе были уже закрыты.
Yıkımdan Maute örgütü sorumlu tutulsa da ordunun sürekli hava ateşlerinin de büyük etkisi oldu. Ordu bombaları nokta atışı şeklinde attığını söylerken bazı vatandaşlar her yerin bombalandığını söyledi. Несмотря на то, что вина возлагается на группировку "Маут", вооруженные силы также несут ответственность из - за продолжительных атак с воздуха.
Daha sonra not almaya çalıştığınızda, cümleyi kafanızda biçimlendiriyorsunuz. " Потому что когда вы пытаетесь записывать позже, по памяти, то начинаете редактировать фразы в собственной голове ".
Doğa İklim Değişikliği ile ilgili bir çalışma, artan hava sıcaklığının şimdiden Hindistan'da işgücünün kapasitesinin düşmesine neden olduğunu ortaya koydu. Исследования Nature Climate Chang показали, что изменения погоды уже ограничили трудоспособность людей в Индии.
Payım olarak sırf onu almaya razıyım. Я готов не требовать своей доли.
Büyükanne, talep derhal yakın hava desteği Bu Fox Üç-Zero olduğunu. Бабушка, это Лиса -0, запрашиваю немедленную поддержку с воздуха.
Aslında biz şeyin formülünü almaya çalışıyorduk... Мы вообще-то пытались получить формулу для...
Bunlar hava desteği çağırmak için, anlaşıldı mı? Это для вызова поддержки с воздуха, понимаешь?
Yani şehri sağlam şekilde almaya çalışıyorlar. Так они пытаются взять город целым.
Helena'nın hava kuvveti sana söylendiği gibi müthiş olmanın yakınında bile değil. Воздушные силы Елены ни капли не страшны, как ты говорил.
Devlet, silahlarımızı bizden almaya çalışıyor. Власти хотят отобрать у нас оружие.
Hava durumundaki son gelişmeleri sunman gerekmiyor mu senin, Brandi? А тебе разве не нужно заняться прогнозом погоды, Бренди?
Paralarını almaya devam edecekler. Они продолжат получать посылки.
Hadi sana biraz hava aldıralım. Мужик, тебе подышать надо.
Sanırım bu dışarı çıkıp yeni bir bikini almaya bahane. Думаю, это повод пойти и купить новое бикини.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.