Beispiele für die Verwendung von "bana öğrettiği" im Türkischen

<>
Babamın bana öğrettiği bir şey. Так учил меня мой отец.
Bay Pope'un bana öğrettiği en değerli ders sabırdır. Мистер Поуп научил меня великой мудрости - терпению.
Eski bir arkadaşın bana öğrettiği bir numara. Этому трюку меня научил один старый друг.
yıllık yaşamın bana öğrettiği bir şey varsa, o da sabırdır. Но если лет и научили меня чему-нибудь, так это терпению.
O kitabın bana öğrettiği bir şey varsa, o da bu işte. Если меня чему эта книга и научила, то именно этому. Итак...
"Bana bir oyuncak alın, böylece ben de sizinle uğraşmayı bırakayım?" "Так вы купите мне игрушку, чтобы я перестал страдать фигней?
Babamın bana çalmayı öğrettiği ilk şey buydu. Первое, что отец научил меня исполнять.
Bana göre bir vatandaşın farklı beğenilerde üretilmiş yerli ve yabancı filmleri izlemesi en doğal hakkıdır. Мне кажется, что у любого гражданина есть право иметь возможность смотреть разные фильмы, местного и зарубежного производства, на любой вкус.
İslam'ın öğrettiği aynı üç felsefe. Этому же учит и ислам.
Bir yazarın hayatının taleplerini karşılamak için bana daha fazla güven ve direnç kazandırdı. Победа дала мне большую уверенность и устойчивость для соответствия требованиям жизни писателя.
Karısına ve golf oynamayı öğrettiği küçük oğlunun yanına. К жене и сыну. И учит их гольфу.
Murray, patronumun bana bu parayı vermesine imkan yok. Мюррей, босс никогда не даст мне столько денег.
Babamın öğrettiği bir şey. Этому меня научил отец.
ve bana birşey ödemek zorunda değilsin. И вам не нужно платить мне.
Biri bana bir zamanlar merhametin değerini öğrettiği için şanslısınız. Тебе очень повезло, что однажды меня научили милосердию.
Bana oğlumu ver, Claire. Отдай мне мальчика, Клэр.
Kocamın öğrettiği ufak bir numara. Этой хитрости меня научил муж.
Eğer olur da bitkisel hayata geçerse onu doğal bir şekilde göndermemizi istediğini açık bir şekilde bana söyledi. Что если она впадет в кому, она ясно дала мне понять, что хочет уйти спокойно.
Tıpkı annemin bize öğrettiği gibi bunu kullanın. Используй то, чему нас учила мама.
Karın bana ödeme yapıyor. Твоя жена платит мне.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.