Beispiele für die Verwendung von "bazı zamanlar" im Türkischen

<>
Ama bazı zamanlar vardır ki bu küçük rahatlıklar büyük sorunlar ile karşılaşır. Но бывают времена, когда эти маленькие удобства становятся причиной больших трудностей.
Böyle şeyler bazı zamanlar biraz zaman alabiliyor. Эм, это может занять какое-то время.
Bazı zamanlar Supernatural televizyondaki en iyi komedi dizilerinden biri oluveriyor. "Сверхъестественное" - одна из лучших комедий на ТВ.
Sana bir şey söyleyeyim. Bazı zamanlar, eğer kameralar da aynı hattaysa ufak bir parazit oluşturabilir. Видите ли, иногда возникают помехи, если ваши камеры наблюдения подключены к той же линии.
Bazı zamanlar takım için skor yapmalısın. Нужно же иногда постараться для команды.
Tatlım, bazı zamanlar sevgili annenden bile daha az aklı başında oluyorsun! С ума сойти. Ты порой еще наивнее, чем твоя дорогая мать.
Filistinli - ABD'li haberci Sara Yasin bazı basın iddialarının saçmalığını öne çıkarıyor: В этом твите палестино - американский журналистка Сара Ясин указала на абсурдность некоторых заявлений СМИ:
Aktivist olarak özgürlük ve demokrasi için mücadele ettiğim, eylemlere gittiğim ve saklanmaya koştuğum zamanlar, yazdığım zamanları aklıma geliyor. Я вспоминаю время, когда я была активисткой, борющейся за свободу и демократию, выходящей на протесты и бегущей в укрытие, пишущей.
Polonyalılar jeneratör kullanarak Pripyat'ın bazı binalarına elektrik verip yıldan fazla süredir ilk defa terk edilmiş şehri ışıklandırdılar. Используя генераторы, поляки смогли включить электричество в нескольких зданиях Припяти, осветив брошенный город в первый раз за последние десятилетия.
Bu kutunun bir zamanlar Pandora'ya, yeryüzündeki ilk kadına ait olduğu söylenir. Говорят, что он когда-то принадлежал Пандоре, первой женщине на Земле.
Bazı hesaplamalara göre yüzlerce kişi doğrudan yada dolaylı olarak bu durumdan etkilendi, milyon kişinin yaşadığı bir şehirde, önemli şahıslar ya da VIP'lerin güvenliği için yollara barikatlar yerleştirildi. По некоторым оценкам, жизнь сотен тысяч людей непосредственно или косвенно затрагивается, когда силы безопасности устанавливают баррикады для защиты важных персон и высокопоставленных лиц в Кветте, где проживает около миллиона жителей.
Buddy bir zamanlar ikimizin gelmiş geçmiş en şirin bebeğe sahip olacağımızı söylerdi. Просто Бадди раньше говорил что у нас были бы самые симпатичные дети.
Obama'nın Küba'ya Yeni Yaklaşımı Miami'deki Bazı Küba Sürgünlerini Üzüntüye Uğrattı Некоторые кубинские эмигранты в Майами недовольны новым подходом Обамы к Кубе
O zamanlar dosttuk biz, ve bir sürü şey yapardık beraber. Это как будто мы тогда были приятелями и все делали вместе.
Geni taşıyan iki ebeveynin birleşmesiyle oluşan kalıtsal bir durumdur. Tanzanya gibi bazı ülkelerde, kötü şansı ve bazende büyücülüğü simgelediklerine inanıldığı için, albinolar tacize uğruyorlardı ve hatta öldürülüyorlardı. Хотя в некоторых странах, таких как Танзания, альбиносов до сих пор преследуют и даже убивают, считая их символами невезения или колдовства, гуна с особым уважением относятся к своим детям - альбиносам, хотя так было не всегда.
Bir zamanlar, bütün bunlarla ilgilenen bir adamım vardı. Раньше рядом был тот, кто занимался всем этим!
Yarışma, Skopje Fransız Enstitüsü ve Metamorphosis Kuruluşu tarafından düzenlendi, aynı zamanda bazı adaylar için video düzenleme eğitimi de verildi. Конкурс был проведён Французским институтом в Скопье и организацией Metamorphosis Foundation, которая также обеспечила подготовку в редактировании видео для некоторых участников.
Bugün, Brady Çocukları'nın bir zamanlar neşeyle şarkısını söylediği gibi güneşli bir gün. Это, как когда-то радостно пели дети из семейки Брейди, солнечный день.
Travis'in ameliyatı sırasında bazı komplikasyonlar oluştu. Во время операции возникли некоторые осложнения.
Ajan Cooper'ın bir zamanlar tanıdığı bir adamla ilgili eski bir dosya. Старое дело, касается человека, которого однажды знал агент Купер.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.