Beispiele für die Verwendung von "bilmiyor" im Türkischen

<>
O yaklaşan şeyin ne olduğunu bilmiyor bile. Он даже не знает, что грядет.
Hazine hakkında başka kimse bir şey bilmiyor. Никто не знает больше ничего о сокровище.
Ben bilmiyor. - Onu zorla çıkarttı. Не знаю, я заставила его уйти.
Bu insanların hiçbiri, Lorelei Martins'i nasıl konuşturacaklarını bilmiyor. Эти люди не знают, как разговорить Лорелей Мартинс.
Bekarlığa veda partisinin ne demek olduğunu bilmiyor musun? Вы не знаете, что такое холостяцкая вечеринка?
Artık hiç kimse gerçek yüzünün neye benzediğini bilmiyor. Никто не понимает, каково его истинное лицо.
Kraliçe kim olduğumu bilmiyor ve ailemi güvende tutan tek şey de sessizliğim. Королева не знает, кто я, и молчание оберегает мою семью.
Ejderha, Cüce kokusuna alışık ancak Hobbit kokusunu bilmiyor ve bu da bizim için avantaj. Дракон хорошо знает гномий запах но запах хоббита ему незнаком а это нам на руку.
Langley bu ülkeyi gizli Polis kadar iyi bilmiyor. Лэнгли не знает эту страну как тайная полиция.
Wrigley, Pensilvanya İşin aslı, o yaz, ağlayan adama ne olduğunu hiç kimse tam olarak bilmiyor. Дело в том, что никто точно не знает, что случилось с плачущим человек, этим летом.
Günümüzde çocuklar, Tao'nun ne anlama geldiğini bile bilmiyor. Современная молодежь даже не знает, что такое дао.
Alec Escher'ın ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyor. Алек не знает, насколько Эшер опасен.
Fakat o zaman dünya hâlâ yaşanabilir bir yer olarak kalır mı kimse bilmiyor. Никто не знает, будет ли Земля пригодной для жизни в то время.
Bu takım oyunculuğu konusunda tam olarak çuvalladı üstelik bunun ne demek olduğunu da bilmiyor. Именно на коллективе она и погорела. Она даже не знает, что это значит.
Onun küçük mükemmel beyni tüm bu olanlarla nasıl başa çıkacağını bilmiyor. Ее маленький идеальный мозг не знает, как справиться с этим.
Biraz geçmişinizi araştırmaya çalıştım ama görünüşe göre gece hayatından hiçbir isim sizin kim olduğunuzu bilmiyor. Я пыталась навести о вас справки. Но никто из мира ночной жизни вас не знает.
Bu jambon elli budala beni nasıl çevireceğini bilmiyor. Эта неуклюжая тупица не знает как меня поворачивать.
Ne yani, iyi Rus kızı patates soymasını bilmiyor mu? Какая нормальная русская девушка не знает, как чистить картошку?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.