Beispiele für die Verwendung von "dış" im Türkischen

<>
Dış muayene için henüz erken. Еще рано для внешней проверки.
Bu onlara dış dünya ile bağlantı kurabilmek için destek veriyor. Это даёт им позитивный настрой и связь с внешним миром.
Daha değil, ama dış kabuğu bir kablosuz ağ vericisine çevirdim. Пока нет, но я переключил внешнюю оболочку в беспроводную трансляцию.
Sayborg dış dünyadaki süper insanları topluyor savaşımıza müdahale etme amacı güdüyor. Киборг собирает сверх-людей внешнего мира чтобы попытаться вмешаться в нашу войну.
Tahliye dış kapıları zoraki açtı. ve bizi gelen tehditlere karşı savunmasız bıraktı. Из-за эвакуации открылись внешние двери и оставили нас беззащитными перед внешней угрозой.
Macaristan'ın net dış borcu 10,9 milyar dolara yükseldi. Чистый внешний долг Венгрии увеличился до 10,9 миллиардов долларов.
"Bu zaman zarfında, azaltılmış dış uyarıcılar grup davranışlarına yönelik sorunlar yaratabilir." "В это время недостаток внешних стимулов может вызвать проблемное поведение в группе".
Aynaları kırması, bu hislerinin dış görünümüyle bağlantısı olduğunu gösteriyor. Битьё зеркал указывает на связь между его чувствами и внешностью.
Şimdi ilk bölüme geçelim, dış politikaya. Перейдем к первой части: внешняя политика.
Vajinanın tüp gibi bir şey olduğu vulvanın da onun dış kısmı olduğu kimin aklına gelirdi ki? И кто бы знал, что вагина похожа типа на трубу, а вульва находится снаружи?
Sizin dış finansmanın bir ay kadar önce düştüğünü duydum. Я слышал, что внешнее финансирование сорвалось месяц назад.
Beş yıla kalmaz yine dış parayı işletir olursun. Будешь управлять внешними деньгами уже через пять лет.
İnsanlar dış dünyada çok fazla başarılı olabiliyorlar ve bu aileleri için tamamen gizemli olabiliyor. Люди часто бывают успешными во внешнем мире и остаются полной загадкой для своих семей.
Dış görev takımı, geminin rotasını ayarladık. Группа высадки, мы изменили курс судна.
Onların güvenlik kamerası kabloları dış duvar boyunca devam ediyor ve burada güvenlik odasına bağlanıyor. Их кабели для видеонаблюдения идут с наружной стороны стены в комнату охраны вот здесь.
Dış tasarım Samsung Galaxy S III'e benziyor. Внешнем оформлением похож на Samsung Galaxy S III.
1923 yılında Krasin Sovyetler Birliğinin ilk Dış Ticaret Halk Komiseri olur. В 1923 году Красин стал первым Наркомом внешней торговли СССР.
Dış dünya ile iletişim kurabilen tek kişi Gordon. Гордон единственный кто может контактировать с внешним миром.
Uyuşturucu anlaşmaları riskli Amerika dış politikasını yıllardır finanse ediyordu. Наркоторговля уже долгие годы финансирует изворотливую внешнюю политику США.
DAL (DATA ACCESS LAYER) veri tabanının altında yatan karmaşıklığı dış dünyadan saklar. DAL скрывает сложность лежащего в основе хранилища данных от внешнего мира.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.