Beispiele für die Verwendung von "etkisi geçtiğinde" im Türkischen

<>
Ve ilacın etkisi geçtiğinde neler olduğuna dair bir bilgin yoktur. А когда действие наркотика заканчивается, ты ничего не помнишь.
Şimdi tek yapmamız gereken hepsini sıraya koymaktı ki NZT'nin etkisi geçtiğinde de ne anlam ifade ettiğini bileyim. Оставалось лишь расставить их в правильном порядке, чтобы я мог вспомнить, когда закончится действие НЗТ.
Elli yılı aşkın bir süreden sonra iki ülkenin şiddetle bir araya gelmesinin yanısıra, Obama yönetiminin yeni tedbirlerinin gerçek etkisi Küba ve ABD üzerinde zamanla görülecek. Несмотря на сильное сближение обеих стран после пяти десятилетий, о том, как повлияют новые шаги администрации Обамы на Кубу и США, судить пока рано.
Bu, kasabanın sınırını geçtiğinde sana bir zarar gelmesini engelleyecek. Это убережет тебя, когда ты выйдешь за черту города.
Pekin, esasen ekonomi kaynaklı hareket ediyor olmakla birlikte (bölgedeki ekonomik etkisi son yıllarda katlanarak artmakta) Ortadoğu'da artan cihatçılık tehlikesine karşı da alarma geçmiş durumda. В данный момент основной мотивацией для Пекина служит экономическая заинтересованность - его экономическое влияние в регионе в последние несколько лет росло экспоненциально. Китай также обеспокоен вопросом растущей угрозы джихадизма на Среднем Востоке.
caddeyi geçtiğinde beni arayın, tamam mı? Позвоните мне, когда он пересечёт О-ю.
Dahası, Bölünebilir Malzeme üzerine gerçekleştirilen Uluslararası Panel'de uzmanların çoğu, bu yeniden işleme sürecinin nükleer silahların yayılmasında bir etkisi olacağından endişe ediyorlar, çünkü Tayvan'ın harcanmış yakıt çubuklarının yeniden işlenmesi sonucu yaklaşık olarak ton plutonyum ortaya çıkacak. Кроме того, ряд экспертов Международной группы по расщепляющимся материалам (МГРМ) обеспокоены тем, что эти процессы переработки могут повлиять на распространение ядерного оружия.
Feleğin çemberinden geçtiğinde, devam etmek zorunda olduğunu bilirsin. Когда проходишь через ад - нужно просто продолжать идти.
Verdiğiniz kararın Havai'deki emlak piyasası üzerinde büyük bir etkisi olacağı söyleniyor. Говорят, ваше решение серьезно повлияет на отрасль недвижимости на Гавайях.
Ama karşıya geçtiğinde bir de bakmış ki, orada havuç yokmuş; fıstık varmış. Но когда он пересёк улицу оказалось, что это не морковка, а орешки.
Kelebek etkisi derken söylemek istediğim şey bu. И это то я называю эффектом бабочки.
Davranış üzerinde daha doğrudan bir etkisi olması gerekir. Это имело бы более сильное влияние на поведение.
Özellikle paralı kanalların daha güçlü bir etkisi var. Особенно поражает эффект, производимый наличием дополнительных каналов.
Coriolis etkisi, yani dünyanın dönüşü bile etkilidir. Нужно учитывать даже эффект Кориолиса, вращение Земли.
İlacın etkisi birkaç ayda kendiliğinden azalacak. Препарат перестанет действовать через несколько месяцев.
Mercy Lewis ve Salem'in kızları şeytanın korkunç etkisi altında kaldılar. Мёрси Льюис и дочери Салема попали под пагубное влияние Дьявола.
Bunun siyaset üzerinde nasıl bir etkisi olabilir? Разве такое хоть как-то влияет на политиков?
Kötü bir etkisi var. Он оказывает дурное влияние.
Yeni ilacın pek etkisi olmuyor sanırım. Новое лечение не даёт больше эффекта.
Bir kızımı mutlu edersem, diğerini üzmüş olmanın etkisi hafifler diye düşünmüştüm. Думаешь, забота об одной дочери может притупить чувство вины Перед другой?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.