Beispiele für die Verwendung von "farkına vardım" im Türkischen

<>
Eli'ın ölümünden sonra bunun farkına vardım. Я заметил это после смерти Илая.
Avukatlardan nefret ettiğimin farkına vardım da ondan. Потому что понял, что ненавижу юристов.
Ya askerlikten sonra? - Orduda görevim sırasında bir Fransız olduğumun farkına vardım. Это странно, но во время службы я понял, что стал французом.
Ve sonra farkına vardım... И тогда я понял..
Dünyanın benim olduğunun ve alınan paranın kazanılan paradan iki kat daha tatlı olduğunun farkına vardım. Я понял, что мир принадлежит мне. А отнятые деньги в два раза приятнее заработанных.
En sonunda bir gün bunun çılgınca olduğunun farkına vardım. Пока однажды я не поняла, что это безумие...
Ve o an bu insanlar için kurtuluş olmadığının farkına vardım. И тогда я поняла, что этим людям нельзя помочь.
İşte o zaman özgür olduğumun farkına vardım. Вот когда я понял, что свободен.
Burasının ait olduğum yer olduğunun farkına vardım, Brian. Знаешь, Брайан, я понял где мое место.
İşte gerçeğin o zaman farkına vardım Barry. И тогда я осознал истину, Барри.
Kari, Rune'la üç yıl çıktıktan sonra, Phillip'in farkına varmaya başlamıştı. Повстречавшись с Руном три года, Кари начала обращать внимание на Филиппа.
Mesaj şöyle: "Vardım, şimdiden daha iyiyim. Тут написано: "Добралась хорошо. Чувствую себя лучше.
Aslında bunun farkına mahkemedeyken vardım. Я понял это в суде.
Muhtemelen, eve geç vardım. Может, я поздно пришёл.
Yoksa farkına mı vardı? что он понял?!
"Sevgili Peder Jacob, kazasız belasız kuzeye vardım." "Дорогой отец Якоб, я благополучно добралась до севера.
Bir kişi bunun farkına vardığında öldürmez ya da ölüme sebebiyet vermez. " Когда человек это осознает, он не убивает и не велит убивать.
O mutsuz ve büyük bir hata yaptığının farkına varmış. Она несчастна. Она поняла, что сделала огромную ошибку.
Ne zaman farkına vardınız? Когда вы это заметили?
Artık, kendi başına küpeşteden asılı durduğunun farkına varmıştı. Теперь он понял, что он сам по себе.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.