Beispiele für die Verwendung von "hayati derecede" im Türkischen

<>
işte bu yüzden desteğiniz hayati derecede önemli. вот почему ваша поддержка сейчас жизненно необходима.
Gazeteci buraya geldiğinde medya ile ilişkiler konusunda koyduğum kurallara uymamız hayati derecede önemli. Итак, когда здесь появится репортер необходимо соблюдать два правила взаимодействия с прессой.
Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. Люди Палестины оказали много тепла и поддержки этому арт - проекту; на этом пути я приобрела таких друзей как Иман, Шариф и ДиаМахмуд, невероятно много сделавшие для развития моей идеи.
Şu an Mogadişu sahilindeki bir yük gemisindenden benim için hayati değeri olan bazı malların gelmesini bekliyorum. Я собираюсь приобрести жизненно важный груз, который сейчас находится в контейнере корабля у побережья Могадишо.
Korkunç derecede karanlık bir dünya görüşün var Fraser. У тебя чрезвычайно мрачное видение мира, Фрэйзер.
Bayan Temko uyandı ve hayati bulguları normal. Миссис Темко очнулась, её состояние стабильно.
Kaya sınıfı, jilet gibi keskin dişler korkunç derecede güçlü, yer altından avlanıyor. Каменного типа, острые как бритвы зубы, невероятно сильный, охотится из-под земли.
Çünkü parçaların hayati organlara ulaşması bir haftayı buluyor. Осколок за неделю добирается до жизненно важных органов.
Bense hafif derecede çoklu kişilik bozukluğu yaşayan başarılı bir kadın olarak kalacağım. Я по-прежнему буду очень успешной деловой женщиной с легким диссоциативным расстройством личности.
Hayati organlarından biraz endişeleniyorum. Меня беспокоят жизненные показатели.
O kaplumbağa için yaptıklarım için kendimlen inanılmaz derecede gurur duyuyorum! Я очень горжусь тем, что сделал для этой черепахи!
Korkarım Bay Heywood'un hayati değerleri düşüyor. Боюсь, показатели мистера Хейвуда падают.
Alan kesinlikle karamsardı Philippe ise olağanüstü derecede gergindi. Алан был очень хмурый, Филипп ужасно напряженный.
Hastanın hayati tehlikesi bulunuyordu. Возникла угроза жизни пациента.
Rahatsız edici derecede ısrarcısın. Но ты крайне надоедлив.
Çizgi düzleşmeden önce hayati değerleri birden fırlıyor. Полоска с жизненно важными показателями постоянно меняется;
Kara Gemi'nin yaydığı etrafımdaki dalgalar kızıl, köpüklü ve korkutucu derecede sıcaktı. Волны вокруг меня, кроваво-красные, бурлящие, ужасно тёплые около корабля.
Hiçbir hayati organ zarar görmemiş. Жизненные органы не были задеты.
Sistem etkileyici derecede karışık. Их система необычайно сложная.
Gideon, Profesör'ün hayati fonksiyonlarını kontrol eder misin? Гидеон, можешь определить удаленно жизненные показатели профессора?
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.