Sentence examples of "işkenceye maruz" in Turkish

<>
Eşinden ayrıldın ve enişten gizli bir polis tarafından işkenceye maruz kaldı. Выдать своих жену и шурина, чтобы их пытала тайная полиция.
23 Şubat'ta Stamboli, aralarında vali, kadı, Yunan başpiskopos ve Avrupa konsoloslarının bulunduğu ileri gelenler önünde tekrar sorgulanıp işkenceye maruz kaldı. 23 февраля он был вновь подвергнут допросу и пыткам, на этот раз в присутствии высокопоставленных должностных лиц, включая губернатора, кади, греческого архиепископа и европейских консулов.
Nesiller boyunca zehirli atıklara maruz kalmaktan korkunç canavarlara dönüştüler! которых длительное воздействие токсичных сбросов превратило в ужасающих чудовищ!
Yenilmiştin ve işkenceye uğramıştın. Тебя били и пытали.
Bilerek radyasyona maruz bırakmışlar yani. Они специально подвергли её облучению.
Kaçırıldı ve üç ay işkenceye uğradı. Её похитили и три месяца пытали.
Daniel bir parazite maruz kaldı. Bu parazit de onu Konsey'in Grausen dediği şeye dönüştürdü. у Дэниела был паразит который вызывает то, что ты и Совет называете Скверной.
Yakalanmış ve işkenceye uğramıştı. Его словили и пытали.
Sen doğum öncesi uyuşturucuya maruz kalan bebeklerdendin ve bu da erken ve zayıf doğmana sebep oldu. Ты получила так называемое внутриутробное воздействие кокаина, что вылилось в преждевременные роды и низкий вес.
Hayır, işkenceye onun sağlığı için itiraz etmiyorum. Я протестую против пыток не ради его спасения.
Maria Ortiz, cinsel bir saldırıya maruz kalınca kendini korumak için ölümcül bir güçle karşılık vermiştir. Когда Мария Ортис подверглась сексуальному насилию, она отбивалась изо всех сил, чтобы защитить себя.
Yani Avcılar işkenceye bağışıklı öyle mi? Значит, Охотники невосприимчивы к пыткам.
Sağlıklı ciğeriniz ve kaburgalarınız da ışın tedavisine maruz kalacak. Ваши легкие и Ваши ребра могут пострадать от облучения.
Bakteri yüksek seviye radyasyona maruz kaldığında parlıyor. Бактерии светится при воздействии высокого уровня радиации.
Evet, güneşe maruz kalmanızın etkisi de büyüktü tabii. Да, длительное пребывание на солнце играет большую роль.
Hücrelerin ağır radyasyona maruz kalmıştı. Ты получил сильную дозу радиации.
Güneş'e yaptığın seyahatte, hücrelerin fazla güneş radyasyonuna maruz kalmış. Senin vücudunun bile hazmedemeyeceği kadar fazla. Твой полёт к Солнцу подверг клетки солнечному излучению большему, чем даже твоё тело может переварить.
Öyleyse bütün vilayeti radyasyon zehirlenmesine mi maruz bırakacaksınız? Значит, под угрозой радиационного заражения целый округ.
Bu seviyedeki radyasyona uzun süreli maruz kalmanın aşırı derecede tehlikeli olduğunun farkında mısınız? Нет. Вы понимаете, что столь длительное воздействие такого уровня радиации чрезвычайно опасно?
Belki uzun süre maruz kalırsa... Возможно, более длительное воздействие...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.