Beispiele für die Verwendung von "iddia ediyorlar" im Türkischen

<>
Bu Kırmızı Ceketliler bulduklarını iddia ediyorlar ama bana ait değil. Красные мундиры утверждают, что нашли его. Это не мое.
Ama onlar Logan'ın tüm parayı aldığını iddia ediyorlar. Но они утверждают, что Логан забирает деньги.
Biliyorsunuz sigaranın sizin için kötü olduğunu iddia ediyorlar ama bunu kanıtlamak için hiç medikal kanıtları var mı? Знаете, говорят, что курение вредит здоровью, но есть ли медицинские данные, подтверждающие это?
Ve onlar da Hill cinayeti için tuzağa düşürüldüklerini iddia ediyorlar. И они утверждают, что их подставили в убийстве Хилла.
Hükümetin düşmanca davrandığını ve sabotaj tehlikesi olduğunu iddia ediyorlar. Они ссылаются на враждебность правительства и опасность дальнейшего саботажа.
Ne de olsa psişik olduğunu iddia ediyor. Если она говорит, что она медиум.
Evet, idam cezalarını burada infaz ediyorlar. Ага, вот где они делают казней.
Şüphelinin kimliğini belirleyebileceğini iddia ediyor. Утверждает, что знает подозреваемого.
Böyle okullar inşa etmeye yardım ediyorlar. Они помогают строить школы подобные нашей.
Yüzbaşı Beckett, bu adam sizin başınızın belada olduğunu iddia ediyor. Капитан Беккет, этот тип утверждает, что вы в беде.
Cezaevi çalışanlarını da kontrol ediyorlar. Тюремных работников они тоже проверяют.
Demek ki, masum olduğunu iddia ediyorsun. Значит, ты утверждаешь, что невиновна.
DNA'yı kontrol ediyorlar. Они проверяют ДНК.
Carla bir çeşit uyuşturucu teslimatı olduğunu iddia ediyor. Карла утверждает, что была какая-то доставка лекарств.
Romalılar izlerini bırakmaya devam ediyorlar ve arenalarını inşa ediyorlar. Римляне продолжают покидать свой след и построить свой цирк.
Doctok Jackson kısa bir süreliğine eski haline döneceğini iddia ediyor. Доктор Джексон утверждает, что скоро вернётся в прежнее состояние.
Jonas ve Teal'c SG-3 ve'e ön tarama için yardım ediyorlar. Джонас и Тилк помогают SG-3 и начать предварительный осмотр местности.
Ajans onun özel durumu hakkında bir şey bilmediklerini iddia ediyor. А агентство утверждает, что не знало о его патологии.
Hasta kayıtlarını kontrol ediyorlar. Они проверяют записи пациентов.
Bu iddia konusunda Frank'i bir yoklarım ki düşününce, bu iddia acayip saçma. И Фрэнк откажется от пари, которое, если подумать, крайне идиотское.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.