Beispiele für die Verwendung von "ile ilgili" im Türkischen

<>
Başkent ile ilgili, senin için büyük bir karar olduğunu biliyorum sana baskı yapmak istemiyordum. Послушай, насчет Вашингтона. Знаю, тебе многое надо обдумать, и я не давлю.
Ağabeyi ile ilgili anıları "Büyük Kardeşim Atatürk" (1952) ve "Ağabeyim Mustafa Kemal" (1952) adlarıyla yayımlandı. Опубликовала мемуары о своем брате "Buyuk Kardesim Ataturk" (Старший брат Ататюрк) (1952) и "Agabeyim Mustafa Kemal" (Мой брат - Мустафа Кемаль) (1952).
Grazia SA bir Afrikalı olmanın ne anlam ifade ettiği hakkındaki düşüncelerini açıkladı ve Afrika ile ilgili 'dokuz bilinmeyen gerçek' adında bir link paylaştı: Мы африканцы не потому, что родились в Африке, мы африканцы потому, что Африка живёт в нас.
Yani çocukları spor ile ilgili hale getirmek yerine, onları spor ile uğraştıracaklar. То есть они будут не пробуждать у детей интерес к спорту, а собираются принуждать их заниматься спортом.
Papua Yeni Gine Sağlık Bakanı, personelin ve kamu hastaneleri görevlilerinin, ülkenin sağlık sistemi ile ilgili konularda medyayla konuşmaması talimatını veren bir genelge yayınladı. . Министр здравоохранения Папуа - Новой Гвинеи издал циркуляр, приказывающий сотрудникам и должностным лицам государственных больниц прекратить общение с прессой по вопросам, имеющим отношение к системе здравоохранения страны.
Bu kişilerden birkaçı, Etiyopya'daki toplumsal ve politik olaylar ile ilgili yazıyorlardı ve insan haklarının yanısıra hükümetin sorumluluk almasını destekleyen kolektif blog Zone9 ile çalışıyordu. Некоторые из этих мужчин и женщин работали с Zone9, коллективным блогом, который освещал социальные и политические проблемы Эфиопии и продвигал права человека и подотчётность правительства.
Chapel Hill ile ilgili sessizliğini karşılaştırın. Сравните с его молчанием по делу в Чапел - Хилл
Doğa İklim Değişikliği ile ilgili bir çalışma, artan hava sıcaklığının şimdiden Hindistan'da işgücünün kapasitesinin düşmesine neden olduğunu ortaya koydu. Исследования Nature Climate Chang показали, что изменения погоды уже ограничили трудоспособность людей в Индии.
Bir başka konu ise internete yüklenen içerikler ile ilgili topluluk haklarıydı, aktivistlerin yaşlılardan veya başkanlardan izin alması veya almaması gerektiği, hangi koşullarda olacağı ve açık lisansların konuya nasıl dahil olabileceği idi. В центре другой дискуссии оказались права местных общин на размещаемый в интернете контент: должны ли интернет - активисты спрашивать разрешения у старейшин и лидеров общин, и если должны, то в каких именно случаях, и какую роль в урегулировании подобных вопросов смогло бы сыграть использование свободных лицензий.
İşte günün gidişatı ile ilgili bir kaç tweet: Ниже собраны некоторые твиты, опубликованные в течение дня:
Katılımcılar aynı zamanda teknoloji ile ilgili termonolojide eksik olan kelimeleri İspanyolca'dan alıp almama konusundaki görüşlerini de paylaştılar. Некоторые из участников настаивали на том, что наилучшим выходом из этого затруднения было бы создание неологизмов, которые приспособили бы имеющиеся в языке средства выражения для этих новых потребностей.
Bugünkü konumuz insanın bilinç altı ile ilgili olacak. Сегодня мы будем говорить с вами о подсознании.
Affedersiniz, Kontes balo ile ilgili olarak... Извините, это графиня по поводу бала.
Bana aynı parkta yapılmış, uyuşturucu bağlantısı olan bir vurulma ile ilgili haber göstermişti. он показывал мне статью о стрельбе, связанной с наркотиками в этом же парке.
Şey el ile ilgili yorumu kayıtlardan silelim. Предлагаю вычеркнуть из стенограммы комментарий про руку.
zaman makinası ile ilgili bir fikrim var. я тут кое-что придумала насчёт машины времени.
Ajan Mercer'ın son durumu ile ilgili rapor istiyorum. Мне нужен отчет о последнем медицинским осмотре Мёрсер.
Bize kovboy şapkası ile ilgili ne söylemek istiyordun? Что ты пытался сказать нам о ковбойской шляпе?
Şarap tadımı ile ilgili koklama kitabı buldum. Я нашёл потери-и-понюхай книгу о дегустации вин.
Ping-pong ile ilgili bir espri yapmalısın. Ты должна сказать что-то о пинг-понге.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.