Beispiele für die Verwendung von "inşa ettiğini" im Türkischen

<>
Kuvira'nın böyle bir şey inşa ettiğini biliyor muydun? Ты знал, что Кувира строит нечто подобное?
Daha önce her yıl sinema salonu inşa edilirken bu rakam şimdilerde -'a düştü. Раньше строили примерно сотню кинотеатров каждый год, сейчас эта цифра уменьшилась до -.
Daniels basketbolun kırsal halkın hemen hemen tümü tarafından basketbol oynanmasına hayret ettiğini söyledi: Дэниелс сказал, что он был поражён, увидев, что в баскетбол играют почти все в сельских общинах:
Baram Barajı, yerel yönetimin Sarawak'ta inşa etmeyi planladığı dev barajdan biri. Плотина на Бараме - всего лишь одна из крупнейших плотин, которые местные власти планируют построить в этом штате.
Onu buradan götürseniz iyi olur ve Geena'ya uzaklaştırma emrini ihlal ettiğini de söyleyin. В-вам лучше пойди туда и сказать Джине что она собирается нарушить судебный запрет.
Çatışmalar yakınca bitecek olsa da Marawi'nin tekrar inşa edilmesi ordu ve militanlar arasındaki savaş yüzünden çok daha zor olacak. И даже после завершения стычек между военными и повстанцами восстановить разрушенный боями город Марави будет довольно трудно.
Lalo onu takip ettiğini çoktan bana söyledi, tamam mı? Лало сказал мне, что ты наводил справки о ней.
Bir ev inşa edecek ve ağaç arazinin üstünde. Он собирается строить дом, а дерево мешает.
Onlara, bana tecavüz ettiğini itiraf ettiğini söyledi. Сказала, что ты сознался в моём изнасиловании.
Geçen yıl kendilerine yeni bir yer inşa etmişler ve bütçelerini aşmışlar. В прошлом году они построили новое здание. Теперь не могут расплатиться.
Bay Murray, onu terk ettiğini iddia ediyor. М-р Мюррей утверждает, что вы его бросили.
Yıl ve bizler yeni bir dünya inşa ediyoruz. Идет год, и мы строим новый мир!
Bir tehlike arz ettiğini düşünmüyorum. Не думаю что она опасна.
Kurtulmak için gemisini nasıl inşa etmeyi plânlıyor peki? Что же он планирует построить в качестве ковчега?
Ne yani, hak ettiğini düşünmüyor musun? Не думаешь, что она это заслуживает?
Bir miras inşa ettiler. Они создали это наследие.
Ben de bir kurabiye hak ettiğini düşündüm. Я решила, что ты заслужил печеньку.
Bir kulübe inşa etmeyi düşünüyorum. Вот мечтаю построить там хижину.
Ben sadece daha iyisini hak ettiğini düşünüyorum. Я думаю, что ты достойна лучшего.
Bence aynı Octan nakliyat uzay gemisi gibi bir uzay gemisi inşa etmeliyiz. А я предлагаю построить такой звездолет, как все другие звездолеты Октана.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.