Beispiele für die Verwendung von "karşı gelerek" im Türkischen

<>
Emirlerime karşı gelerek, bunu planladım. Вы это спланировали вопреки моим приказам.
Doktorluk yeminime karşı gelerek bir hayat aldım. Я забрала жизнь в нарушение врачебной клятвы.
Bu bölümde tıbbi tavsiyeye karşı gelerek Liam'ı eve götürdüğünüzü kabul ediyorsunuz. А здесь вы подтверждаете, что забираете Лиама домой вопреки рекомендациям.
Tanrılara karşı gelerek seni destekleyen konuşmalar yaptı. Он высказался против богов и поддержал тебя.
Kendi Alfa'sına karşı gelerek bize yardım etti. Он помог нас, наперекор своей Альфе.
Bush, BM'ye karşı gelerek egemen bir ülkeyi istila etti. Буш вторгся в независимую страну, в нарушение правил ООН.
Ayrıca baraja karşı mücadelelerine destek bulmak için Malezya'nın diğer topluluklarına ve dünyanın her yanından çevreci topluluklara da çağrıda bulundular. Они также призвали другие общины Малайзии и международные организации, занимающиеся охраной окружающей среды, поддержать их кампанию против этого строительства.
Buraya gelerek doğru bir şey yaptın. Ты правильно поступил, придя сюда.
İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir? Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса?
Buraya gelerek en doğrusunu yaptınız. Правильно поступили, что пришли.
Rusya'daki toplumsal davranış genellikle Orta Asya ve Kafkaslar'dan gelen göçmenlere karşı düşmanca. Общественное мнение в России часто враждебно по отношению к мигрантам из Центральной Азии и с Кавказа.
Biraz daha içten gelerek söyleyin. Вы должны давать больше страсти.
Baraj projesine karşı protesto. Протест против строительства плотины на реке Барам.
Ama ölü ya da diri kuzeye gelerek büyük bir kumar oynadı. Но живой или мёртвый он сильно рисковал, отправившись на север.
Fakat Meksika'da habercilere karşı gösterilen şiddet yeni bir şey değil. Следует отметить, тем не менее, что насилие против журналистов в Мексике - действительно явление отнюдь не новое.
Ve buraya gelerek ne elde etmeyi umuyordun? Чего ты хотел добиться своим появлением здесь?
Global Sesler'de daha önceden yazıldığı üzere, Kırgızistan'daki kadın dernekleri kız - kaçırma geleneğine karşı son zamanlarda çok aktif durumda. Организации по защите прав женщин в Кыргызстане, как сообщалось в ранее Global Voices, недавно проявили особую активность в борьбе против обычая похищения невест.
Buraya gelerek tarihin akışını zaten bozdum. Я почти изменил историю вернувшись сюда.
Göçmenlere karşı bu eski şarkıyı söyleyen siyasiler sadece Fransa'da bulunmuyor. Подобные аргументы против иммиграции распространены не только во Франции.
Benim güzel kızım, buraya kocanla gelerek yeterince şey yaptığını görmüyor musun? Дитя мое, вы уже достаточно сделали, приехав сюда с мужем.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.