Beispiele für die Verwendung von "konuşma" im Türkischen

<>
Evimin yakınındaki kilise, babandan heyecan verici bir konuşma daha. Церковь напротив дома, ещё одну торжественную речь твоего отца.
Peki, o zaman Koç Martin ile konuşma zamanı geldi. Хорошо, думаю, пришло время поговорить с тренером Мартином.
Ağustos 2008'de, Munsch normal cümleler ile konuşma yeteneğini etkileyen bir felç geçirdi. В августе 2008 г. Манш перенёс инсульт, из-за чего на время лишился способности говорить нормальными предложениями;
Sen ve David arasında bir konuşma kaydı buldum. Я нашел запись разговора между вами с Дэвидом.
Hayır. Anneme aptalca konuşma yapması için ufak bir zaman bile vermem. Я не собираюсь давать маме время на подготовку какой-нибудь дурацкой речи.
Yetişkinlerin konuşma zamanı geldi Sam, bırak da onunla konuşayım. Время взрослых разговоров, Сэм. Дай ему трубку сейчас же.
Perry White ile çok daha uzun bir konuşma yaptık. У меня был очень долгий разговор с Перри Уайт.
Bu konuşma senin için büyük bir hayalkırıklığı olacak, çünki hiçbirşey bilmiyorum. Вас эта беседа очень разочарует, потому что я ничего не знаю.
Yani, kendinize kolay yapabilirsiniz ya da biz için Cinayet'e aşağı getirebilir resmi bir konuşma. Так что можете облегчить себе жизнь, или проедем в убойный отдел для официальной беседы.
Ben sadece senin konuşma şeklini seviyorum. Мне просто нравится как ты говоришь.
Zoe! Sen bu konuda bir kaç konuşma yapmıştın. Зоуи, ты произносила много речей по этой теме.
Başkan demin ifade özgürlüğüyle ilgili bir konuşma yaptı. Президент только что сделал заявление о свободе слова.
Ani hareketler, konuşma zorluğu görkemlilik kuruntusu, karmaşık düşünceler, halüsinasyon. Экспромт, сдавленная речь, мания величия, хаотичные мысли, галлюцинации.
Hayır, sadece dostça bir konuşma yapmaya geldik, Ronald. Нет, мы просто хотим поговорить по душам, Рональд.
O da konuşma ve kendini duyurma hakkı için mücadele etmeli. Вы должны бороться за его право говорить и быть услышанным.
Babamla Sylar adındaki adam arasında geçen bir konuşma kaydı buldum. Я нашел запись разговора отца с человеком по имени Сайлер.
Alice'e hazırladığım konuşma için uygun kelimeleri bulamıyorum. Не могу подобрать слова для речи Элис.
Odadan birkaç konuşma, bir diyalogun rastgele parçaları. Фрагменты разговоров из комнаты, случайные куски диалога.
Çok iticisin ve bu konuşma burada bitmiştir. Ты невыносим, и этот разговор окончен.
Her ayın çalışanı uzmanlık alanlarıyla ilgili bir konuşma yapmak zorundadır. Работник месяца должен произнести речь, на тему своей специализации.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.