Beispiele für die Verwendung von "olduğunu düşünen" im Türkischen

<>
Bütün fikrin korkunç bir hata olduğunu düşünen birini nasıl yeni sistemin başına geçirebilirler? Как можно доверить управление новой системой тому, кто считает ее чудовищной ошибкой?
Harrison Wells'in çılgın dahi olduğunu düşünen sen misin? Вы считаете, что Гаррисон Уэллс безумный гений?
Her şeyi kendi planlayan, herkesten daha zeki olduğunu düşünen bir adam lazım. Тот, кто все это спланирует, окажется умнее, чем все остальные.
Aramızda, birini yemekle öldürmenin yanlış olduğunu düşünen bir ben mi varım? Я что, один тут считаю, что убивать человека едой нехорошо?
Bunun tesadüf olduğunu düşünen var mı? Кто-то думает, что это совпадение?
Sammy'de otizm olduğunu düşünen bendim. Я заподозрила аутизм у Сэмми.
Ördeklerin sihir etkisi olduğunu düşünen varsa elini kaldırsın! Поднимите руки те, кто считает уток волшебными.
O masum olduğunu düşünen bir suçlu. Преступник, который считает себя невиновным.
Burada koyduğum teşhisin doğru olduğunu düşünen var mı? Кто-нибудь здесь считает, что мой диагноз правильный?
Bunun tam bir manyaklık olduğunu düşünen sadece ben miyim? И мне одному кажется, что это все безумие?
Bu evde hayalet olduğunu düşünen tek kişi ben değilim, Kylie. Не я одна считала, что у нас дом с призраками.
Bunun eğlenceli olduğunu düşünen insanlar var. Многие считают, что это весело.
Program karşıtı öğrenciler değişikliklerin sadece eğitim masraflarını gizlemek için yapılan bir yol olduğunu iddia etti. Выступающие против программы ученики утверждали, что предложенные изменения были всего лишь замаскированным способом сократить расходы на образование.
Bu şekilde düşünen tek melez ben değilim. Я не единственный, который так считает.
Öldürülmeden hayır diyebilmenin ne demek olduğunu anlıyor musunuz? Каково это, сказать "нет" и не быть убитым?
Uzaklaştırma alman gerektiğini düşünen bir sürü insan var. Многие люди считают, что тебя следует исключить.
Oğul Arash Azizi, babasının bir üst mahkemeye başvuruda bulunmuş olduğunu söyledi. Араш Азизи заявил, что его отец подал апелляционную жалобу на решение суда.
Bu şekilde düşünen tek insan büyükannem olmayacak. Бабушка не единственная, кто думает так.
Kanun yapıcılar, bu maddenin Anayasanın bütün Ugandalıların kanun karşısında eşit olduğunu öngören. ve. maddeleriyle ters düştüğünü savunarak yaşından küçük ve yaşından büyük adayların da seçime katılmalarını mümkün kılmak istiyor. Bu durumu eleştirenler ise bu tasarının yalnızca Museveni'yi hayat boyu cumhurbaşkanı yapabilmek için öne sürüldüğünü düşünüyor. Парламентарии намерены внести изменения, допускающие до участия в выборах кандидатов, чей возраст не достиг лет и превышает лет, настаивая на том, что действующий закон противоречит статьям и Конституции, согласно которым все граждане Уганды равны перед законом.
Böyle düşünen bir tek ben de değilim. Я не единственный, кто так думает.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.