Beispiele für die Verwendung von "ortaya çıkıyorlar" im Türkischen

<>
Sanırım bu adamlar çok önemli zamanlarda ortaya çıkıyorlar. Думаю, эти ребята появляются в важные моменты.
Bir sorun yok. Sadece geceleri ortaya çıkıyorlar. Ничего, они только по ночам бродят.
Sadece geceleri ortaya çıkıyorlar. Они выходят только ночью.
Gelip gidiyorlar ve vücudunun başka bir yerinde ortaya çıkıyorlar. И не понятно, почему. Боль приходит и уходит.
Yalnızca sinirli ya da korkuyor olduğunda ortaya çıkıyorlar. Они проявляются только когда ты боишься или нервничаешь.
Sürdürülebilirlik Hikayeleri blogu ile yaptıkları bir mülakatta, standart Porto "adalarına" yaptıkları turların çok popüler olduğunu söylüyorlar. Bu adalar, "Sanayi Devrimi sırasında şehre göçen ucuz işgücüne yaşam alanı olarak ortaya çıkmış." В интервью для Sustainability Stories Blog они рассказывают, что один из наиболее популярных туров ведет на типичные "острова" Порто - многоквартирные дома, которые "появились во время промышленной революции как способ размещения дешевой рабочей силы, прибывающей в город".
Adamlar içeri silahsız girip, senti alıp, sorunsuz çıkıyorlar. Эти ребята вошли безоружными, взяли пенни и тихо ушли.
Bu haftasonu Madridliler, başbakan Mariano Rajoy'un ortaya çıkan yeni yolsuzluk iddialarını protesto etmek için sokaklara döküldüler. В прошедшие выходные жители Мадрида в массовом порядке вышли на улицы, чтобы показать премьер - министру Мариано Рахою свою ярость в свете новых обвинений в коррупции.
Her yerde karşımıza çıkıyorlar. Они продолжают везде появляться.
Oswald Danes'in hayatta kalmasının çok daha büyük bir hikayenin içindeki, ilk olay olduğu ortaya çıktı. То, что Освальд Дэйнс выжил, стало первым случаем в череде гораздо более интересных событий.
On dakika sonra da, kızla birlikte arkadan çıkıyorlar. минут спустя они с девушкой выходят через черный вход.
Talia onu haftalarca orada tuttu sonra biz ortaya çıktık diye bir anda kendine mi geldi? Он был у Талии недели и неожиданно она его оставляет, как только мы появились?
İnsanlar ormanda yürüyüşe çıkıyorlar. Люди гуляют в лесу.
Adam da demiş ki: Tanrı hiç ortaya çıkmadı. Он говорит, "Бог так и не появился.
Beş aydır mı çıkıyorlar? Они встречаются пять месяцев?
Bana bunun da senin maymun iştahlılığın sonucu ortaya çıkan bir şey olmadığını bunu yaparak nelerden vazgeçtiğini bildiğini kanıtla. Докажи мне, что это не просто еще одна из твоих прихотей что ты знаешь от чего отказываешься.
Ve şimdi de çıkıyorlar. А сейчас они встречаются.
Babanın ortaya çıkma ihtimaline karşı bir ajanı burada bırakıyorum. если ваш отец объявится, я ухожу из агентов.
Eğer, kendini iyi hissetmeni sağlayacaksa Dobby ve Gerrard beraber çıkıyorlar. Добби и Джерард уезжают вместе. Так, у кого моя змея?
Sonra bir kaç sayfa olmadığı ortaya çıktı. Оказалось, это вовсе не пара страниц.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.