Beispiele für die Verwendung von "takip edip" im Türkischen

<>
Çocuklar atalarının ayak izlerini takip edip zengin kültürlerini koruyacaklar mı - gelecek karar verecek. Пойдут ли молодые по следам своих предков и сохранят ли богатую культуру, решит будущее.
Tacoma Geçidi'ni takip edip bu eski at çiftliğinden geçerek kestirmeden gidersek hava kararana kadar kampa ulaşmalıyız. Если пойдём вдоль ущелья, срежем через старую конную ферму, к ночи выйдем к лагерю.
Sid'i takip edip işi bitirmek istediğini düşünmek o kadar da zor değil. Не трудно представить, что вы проследили за Сидом и убили его.
Seri tecavüzcü. Kadınları gizlice takip edip. Bıçak zoruyla tecavüz etmiş. Преследовал и насиловал женщин, приставив им нож к горлу.
Onları takip edip cinayetleri ilgileri var mı diye öğrenin. Найдите их. Узнайте, связаны ли они с убийствами.
Niye yolu takip edip yardım çağır mıyoruz ki? Почему мы не идем на дорогу за помощью?
Yani hakimi bir hafta takip edip her bir şeyini... Ты мог бы просто неделю последить за судьёй и...
Kaçsam, beni takip edip, bulur. Если я убегу, он найдет меня.
Altı'yı takip edip gerçeği kendimiz öğrenelim. Пойдём за Шестым и сами узнаем.
Onlar da Dr. Pierce'i de takip edip kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmanı mı istediler? И вам велели проследить за доктором Пирсом, нарыть компромату и на него?
Beni takip edip resimlerimi çekmeye başladı. Она стала преследовать меня, фотографировать.
O hâlde başka bir seçeneğimiz yok. Bu hırsızı takip edip yumurtayı yok etmeliyiz. Тогда у нас нет выбора - мы должны выследить вора и уничтожить яйцо.
Beni takip edip kaçırdın. Выследил и похитил меня.
Ya da annemin kolyesini çalıp bizi takip edip yakalamaya çalışmak için kullanman gibi mi? Или когда ты украл ожерелье моей мамы и использовал его, чтобы поймать нас!
Dallamayı takip edip çılgın eski sevgiliye dönüşmene izin vermem. Ты не станешь чокнутой бывшей, которая преследует мерзавца.
Onun adımlarını takip etme sen, olur mu? Просто не иди по ее стопам, ладно?
Liber8, akıllılık edip GPS cihazından kurtulmuştu. Освобождение сработали умно, смогли отсоединить его.
O aramayı takip edebilirdik. Мы могли отследить звонок.
Sh-, Shelby buradan firar edip kurtulabileceğimizi söylüyor. Шелби говорит, что мы можем попробовать сбежать.
Eğer öyleyse sürüleri takip edebilir ve yolumuza çıkanı avlayabiliriz. Значит, можно идти за ними и вести охоту.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.