Beispiele für die Verwendung von "tedavi" im Türkischen

<>
Bir tedavi, onu kurtaracak bir yol yok. Нет никакого лечения, никакого способа спасти ее.
Üzgünüm, ama buna bir tedavi bulana kadar hiç kimse bir yere gitmiyor. Мне жаль, но пока мы не найдем лекарство никто не покинет станцию.
Young Ji, Gang Ho tedavi görmüyor mu? Ён Чжи, Кан Хо проходит какое-то лечение?
Eğer soğukkanlı bir katilse sağlığıma kavuşmam için beni niye tedavi etsin ki, Guster? Зачем бы ему лечить меня, если бы он был хладнокровным убийцей, Гас?
Bilgin olsun, her varlığın kendini tedavi edecek gücü vardır, Mark. К Вашему сведению, любое существо способно само себя вылечить, Марк.
Neden bu hasta hala tedavi edilmedi? Почему этого пациента еще не лечат?
Zannederim ki bu zavallı çocuğu tedavi etmek için bir doktor arıyorsun. Полагаю, вам нужен доктор, чтобы излечить это бедное дитя.
Jetim, tedavi olacağın yere götürmek için seni bekliyor. Мой самолет ждет, чтобы отвезти тебя в клинику.
Rodney Harwood'un iki ay önce vurulduğu zaman tedavi olduğu hastane. Там, где Родни Харвуд лечил огнестрельное ранение месяца назад.
Evet, bakın, bakın, o hayvanlarımı tedavi eden bir hizmetkar. Да, слушайте, слушайте, он подрабатывает, лечит моих животных.
Yalnızca tedavi bulmak amaçlı değil, açlığı ve sefaleti bitirmek amaçlı da. Не только вылечить болезнь, но и положить конец бедности и голоду.
Bütün hastalarımı tedavi ettim. Sonra da eve gelip Rachel'la zaman geçirmeye geldim. Я вылечил все пациентов и пришел домой пораньше провести время с Рейчел.
Onun ruh halini anlamaya çalışıyorum bu şekilde onun için en iyi tedavi yolunu çizebilirim. Я пытаюсь определить ее душевном состоянии так что я могу наметить лучший курс лечения.
Evet, bariyeri yok etmenin ya da sorunları tedavi etmenin başka bir yolunu bulana kadar mahvolmuş durumdayız. Да, мы облажались, но мы найдём другой способ убрать этот барьер или лекарство от бед.
Bir tedavi üzerinde çalışan doğru kişileri bulmak için elimizden gelen her şeyi yaptık. Мы сделали все, что могли, чтобы нужные люди работали над лекарством.
Ve bu günlerde halüsinasyonu tedavi etmenin harika yolları olduğunu söylüyorlar. И они говорят, что сейчас замечательно лечатся различные галлюцинации.
Kenny McCormick sonunda anne babasının yanına geri döndü ve gençler, uçukları için tedavi gördüler. Останки Кенни МакКормика были наконец-то возвращены его родителям. Мальчики получили медицинскую помощь в лечении герпеса.
Vegan LCM hastalığına yakalandı. saatte tedavi edilmezse öldüren ender bir hastalık. Редкая и смертельная болезнь, если не лечится в течение часов.
Bunun bir hastalık olduğunu söyledi. Nörokimyasal bir hastalık olduğunu ve bunu tedavi edebileceğini söyledi. Он сказал, что это болезнь - нейро-химическое расстройство, и оно поддаётся лечению.
Annenle babanın, doktorların Iris'i nasıl tedavi edeceklerini dinlemeleri gerek. Мама и папа должны слышать как врачи собираются помочь Айрис.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.