Beispiele für die Verwendung von "yüzünü" im Türkischen

<>
Bende tvye baktım, ve Timmy nin yüzünü gördüm. Я посмотрел на экран, и увидел лицо Тимми.
Korkak sonunda yüzünü göstermeye karar verdi. Трус наконец решил показать своё лицо.
Rebecca, Morra'nın ceketini aldığı gün kanıt odasında çalışan eleman da senin yüzünü gördü. И клерк в хранилище, когда ты забирал пальто Морры, видел твоё лицо.
Başından beri Jasmine'in gerçek yüzünü görüyordun değil mi? Ты всегда видел истинный облик Жасмин, да?
Orda sadece yüzünü çizmeye çalışarak saatlerce oturuyorum. Я сижу часами стараясь нарисовать его лицо.
Tamam, sürücünün yüzünü göremiyorum ama bir çeşit sivri ayakları varmış gibi görünüyor. Я не вижу лица водителя но судя по всему у субъекта остроконечные ступни.
İyilik, güzel yüzünü tüm dünyaya gösterir. Добро показывает своё прекрасное лицо этому миру.
Chalky'nin yüzünü yıkamak için çok bol sabun lazım. Понадобится много мыла, чтобы отмыть лицо Чалки.
Poseidon da yüzünü göstermek zorunda kalacak yani. Тогда Посейдону тоже придется показать свое лицо.
Düşün, düşün. Claire, şu anda yüzünü görmekten daha fazla istediğim bir şey yok. Клэр, я бы сейчас не хотел ничего больше, кроме как увидеть твое лицо.
Oğlumun veya kızımın yüzünü ilk kez göreceğimi... Впервые увижу лицо своего сына или дочери.
Dişlerini fırçalama zamanı. Yüzünü yıka ve son duanı et! Пора чистить зубы, мыть лицо и читать молитвы.
Elinle yüzünü kapatıp kız gibi çığlık atman bekend olmuyor. Закрывать лицо и съёживаться как девчонка это не удар.
Yüzünü, evini, ailesini kız arkadaşını, dinini, Tanrısını. Лицо, дом, семью, подругу, религию, бога.
Aynada kendi yüzünü gördün, ve bundan korktun. Ты увидел собственное лицо в зеркале и испугался.
Kurbanın yüzünü kestikten sonra sanki derisini geri çekmeye çalışmış gibi görünüyor. Bir maskeyi çıkarır gibi mi? После того как он разрезал лицо жертвы, он, похоже, пытался натянуть кожу обратно.
Evet, ama ayrıca yüzünü tedavi ettirdim ve sana bir çıkış imkânı sundum. Да, а еще я подлатал тебе лицо, и дал возможность выбраться.
Çok Yüzlü Tanrı ona yüzünü nasıl değiştireceğini ve hediyeyi nasıl vereceğini öğretti. Многоликий Бог научил его, как снимать лицо и как вручать дар.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.