Beispiele für die Verwendung von "yardım ediyorlar" im Türkischen

<>
Böyle okullar inşa etmeye yardım ediyorlar. Они помогают строить школы подобные нашей.
yerel halktan bazıları okula yapılan eklenti için bize yardım ediyorlar. это некоторые из местных помогают нам возвести пристройку к школе.
Zamanımın geçmesine yardım ediyorlar. Это помогает скоротать время.
Jonas ve Teal'c SG-3 ve'e ön tarama için yardım ediyorlar. Джонас и Тилк помогают SG-3 и начать предварительный осмотр местности.
Beckett ve Norina insanların gemiye binmesine yardım ediyorlar. Бекетт и Норина помогают людям подняться на борт.
Yüzlerce çocuğu yardım ediyorlar. Они помогли сотням детей.
Ama bir iyiliğe ihtiyacın olduğunda sana yardım ediyorlar. Но это помогает, когда тебе нужна услуга.
Dünyadaki tüm uçakları gece gündüz bizi bombalamak için hükümetimize yardım ederken daha az kızgın olmayı hala öğrenemedik. Видите, мы еще не научились сдерживать злость, когда все самолеты в мире помогают нашему правительству бомбить нас дни и ночи напролет.
Evet, idam cezalarını burada infaz ediyorlar. Ага, вот где они делают казней.
Myanmar Gençleri 00 Mülteciye Yardım Etmek İçin İnsani Yardım Ziyareti Düzenliyor В Мьянме подростки организуют гуманитарный визит, чтобы помочь человек, бежавшим от войны
Biliyorsunuz sigaranın sizin için kötü olduğunu iddia ediyorlar ama bunu kanıtlamak için hiç medikal kanıtları var mı? Знаете, говорят, что курение вредит здоровью, но есть ли медицинские данные, подтверждающие это?
Uluslararası desteğin azalmasıyla birlikte, Kacjin yurttaş grupları IDP'lere yardım toplama amaçlı birçok kampanya başlatıyor. По мере сокращения поддержки от других стран, гражданские группы штата Качин проводят кампании по сбору средств в помощь ВПЛ.
Cezaevi çalışanlarını da kontrol ediyorlar. Тюремных работников они тоже проверяют.
Neden şu çatıda yardım isteyen Bernie Madoff olmaz ki hiç? Почему это не Берни Мэдофф на крыше кричит о помощи?
DNA'yı kontrol ediyorlar. Они проверяют ДНК.
Küçük bir yardım kullabilecek olan senmişsin gibi görünüyor. Вы выглядите так, как-будто вам нужна помощь.
Romalılar izlerini bırakmaya devam ediyorlar ve arenalarını inşa ediyorlar. Римляне продолжают покидать свой след и построить свой цирк.
Birkaç binini de sana yardım etmek için kullandığım milyon dolarları. Пару тысяч из которых я потратил на попытки помочь тебе.
Hasta kayıtlarını kontrol ediyorlar. Они проверяют записи пациентов.
Bir giriş hatası için bana yardım ediyordu. Он просто помогал мне устранить ошибку ввода.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.