Beispiele für die Verwendung von "yasadışı" im Türkischen

<>
Ben yasadışı ilan edildim. Bassam'da İslam düşmanı olduğunu herkese kanıtladı. Я вне закона, а Басам выставил себя врагом ислама.
Okulda kötü olmam veya yasadışı işlere bulaşmam veya farklı bir şey otomatikman bu şekilde algılanacak. Что автоматически означает, что я плохо учусь, нарушаю закон, или что-то подобное.
Çavuş Brody'e yapılan yasadışı gözetleme Aileen Morgan'ın ölümü, genel itaatsizlik falan. Незаконная слежка за сержантом Броуди, смерть Айлин Морган, неподчинение приказам.
Sadece ülkede kalabilmek için biriyle evlenmek, bana göre tamamen yasadışı. Нет. Выходить за кого-то только чтобы остаться в стране абсолютно незаконно.
Bir kişiye söylersen, yasadışı olarak suçlu veri tabanından eşleşme aradığın için seni en yüksek ağaçtan sallandırırım. Скажешь кому-то, и повешу тебя на самом высоком дереве за незаконное добавление образца в базу данных.
Quark amcan, yasadışı silah satışları hakkında ne bilir ki? А что твой дядя Кварк знает о незаконной торговле оружием?
Eğer yasadışı bir madde veya silah taşıyorsanız, öne doğru çıkın. Şimdi isimleri okuduklarım öne çıksın. Если у вас есть незаконные вещества, предметы или оружие, советую сразу выйти в проход.
Peki siz de bu yasadışı görüşmeye tanıklık ettiniz mi Bay Gardner? И вы видели этот незаконный обмен мнениями тоже, мистер Гарднер?
Kadınlar ve erkekler için ayrı tuvaletlerimiz var. Ama farklı ırkta olanlar için ayrı tuvaletler yapmak yasadışı olur. Требование раздельных душевых для мужчин и женщин справедливо, но для двух рас оно было бы незаконным.
Bütün bu yasadışı silahlar için elinde ruhsat var mı? У вас есть разрешение на всё это нелегальное оружие?
Birileri size yasadışı silah sistemleri için tomarla para ödüyorsa tam donanımlı hizmet almayı beklerler. Когда кто-то платит кучу наличных за нелегальные детали вооружения, ждут полный комплекс обслуживания.
Andrew yasadışı bir şeye kalkışırsa, sen bunu ortaya çıkarmadan oradan ayrılmak isterim. Если Эндрю занимается чем-то нелегальным, я бы хотел свалить до его разоблачения.
Bu yasa dini, Müslümanları ya da eşcinselliği hedef almıyor, sadece yasadışı Meksikalılar. Билль не ставит мишенью религию или мусульман, или гомосексуализм, лишь нелегальных мексиканцев.
Söylesene, bu yasadışı değil mi? Скажи, разве это не противозаконно...
Yaratık, Peter, sadece yasadışı bir uyuşturucu değil. Существо, Питер, оно не является незаконным наркотиком.
Arnavutluk'ta Kritik Tehlike Altında olarak sınıflandırılmıştır ve 1969'dan beri de jure olarak korunmaktadır, ancak yasadışı avlanma ve habitat tahribatından ötürü Arnavutluk ve Makedonya'daki Balkan vaşağı nüfusu azalmaktadır. Подвид классифицируется как находящий под угрозой исчезновения в Албании и был защищён законом с 1969 года, но несмотря на это браконьерство и разрушение среды обитания угрожает оставшимся популяциям балканской рыси в Албании и Македонии.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.