Beispiele für die Verwendung von "yerini bulmasını" im Türkischen

<>
Amerika'nın ayırıcı özelliği bu küçük adam adaletin yerini bulmasını görmek istiyor. Америка отличается тем, что даже ребенок может увидеть свершение правосудия.
Adaletin yerini bulmasını sağladım. Благодаря мне правосудие восторжествовало.
Ben, Sunil Bakshi, Bugün adeletin yerini bulmasını konuşacağız. Я Сунил Бакши, и сегодня мы поговорим о правосудии.
Hepimiz adaletin yerini bulmasını istiyoruz canım. Мы все этого хотим, милая.
Kapının yerini biliyorum. Birkaç kez kullanmıştım. Я знаю, где здесь дверь.
Bana, bir Çin soy ismin Yamada'nın beni bulmasını zorlaştıracağını söyledi. Сказал, что с китайской фамилией Ямаде будет сложнее найти меня.
Bilmecenin tüm parçaları yerini buldu. Все детали головоломки на месте.
Dün benzine $ harcadın ve evsiz bir adama kendine iş bulmasını söyledin. Вчера ты потратила долларов на бензин и сказала бездомному бродяге найти работу.
Wiley'nin çalışma yerini ve bilgisayarını tecrit altına almışlar. Hasar tespiti yapıyorlarmış. Они заблокировали его рабочее место и компьютер и проводят оценку ущерба.
Taslak yazısı. Bu öğleden sonra bulmasını sağladık. Черновик, она нашла его сегодня днём.
Sulh hakimi olarak kürsüde yerini almak? Занял место Полдарка в качестве судьи?
Onun annesi, sanat komisyoncusu falan bulmasını istemiş. Ее мать просила его найти торговца предметами искусства.
Güvenlik duvarında bir zayıflık bulmamız ve Tessa'nın telefonunun yerini nasıl öğrenebileceğimize bakmamız gerekiyor. Но нам нужно найти уязвимое место в брандмауэре и узнать местоположение телефона Тессы.
Uzun Adam, onu bulmasını yoksa birinin öleceğini söylemiş. - Neden bana anlatmadınız? Он сказал, что высокий человек приказал ему найти его и что кто-то умрет.
Yani indra'nın kızının gerçek sığınağın yerini bildiğini düşünüyorsun. Думаешь, дочка Индры знает, где бункер.
Çaresizce oturup, başka birisinin gerçekten iyi bir şey bulmasını bekliyoruz. Мы беспомощно ждем, что кто-то другой найдёт что-то по-настоящему пугающее.
Gerald'ın ölümünden sonra onun yerini eşim Tom doldurdu. После смерти Джеральда мой муж занял его место.
Almanya Başbakanı Adolf Hitler, izlemek için yerini aldı. Немецкий канцлер Адольф Гитлер занимает свое место на трибуне.
Selefi yerini doldurmanın zor olduğunu kanıtladı. Его предшественника оказалось довольно трудно заменить.
Bu yüzden tüm şüphelilere Hightower'ın yerini söyleyeceğiz. Мы сообщим всем подозреваемым, где она.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.