Beispiele für die Verwendung von "çalışmış" im Türkischen

<>
Birisi seni zehirlemeye çalışmış gibi görünüyor. Похоже, кто-то пытался вас отравить.
Rivera hapisten çıktıktan sonra Peder Sam'im garajında çalışmış. После отсидки Ривера работал в гараже брата Сэма.
Zeus'u bir ziyafete davet etmiş ve ona taze insan eti yedirmeye çalışmış. Он пригласил Зевса на пир. И затем попытался угостить его человеческой плотью.
Şuradaki kadın, dün gece barda çalışmış. Та женщина работала в баре прошлой ночью.
Besbelli birisi seni bana karşı kışkırtmaya çalışmış. Кто-то явно пытается настроить тебя против меня.
Birisi arka kapının kilidini kırmış ve ofisteki kasayı açmaya çalışmış. И сломал замок на задней двери. Они пытались выставить сейф.
Eric ve Colin yıl önce orada çalışmış. Эрик и Колин работали там лет назад.
Lori kavga eden köpekleri ayırmaya çalışmış ve fena yaralanmış galiba. Лори хотела разнять дерущихся собак, и ее сильно покусали.
Kocasını öldürüp karısını kurtarmaya mı çalışmış? Убил мужа и пытался спасти жену?
Hayatı boyunca bir suç örgütü için çalışmış bir adam bu. Это человек, который работал всю жизнь на криминальную корпорацию.
Belki Hasim de kaçırılmayı duyup buna engel olmaya çalışmış ve karşılığını hayatıyla ödemiştir. Может, Хасим пронюхал о похищении, попытался его предотвратить и поплатился жизнью.
Carol Beaumont balık ve yahşi yaşam tesisinde sekreter olarak çalışmış. Кэрол Бомонт работала секретарём в фонде рыбы и дикой природы.
Jason USB'nin içindekileri silmeye çalışmış olabilir. Джейсон наверно пытался уничтожить содержимое флешки.
Babası sene nerede çalışmış tahmin et. Угадайте, где отец работал лет?
Birisi Leroy'un bodrumuna girmeye çalışmış. Кто-то пытался взломать подвал Лероя.
Burada çalışmış olan Dr. Lentz hakkında bazı bilgilere ihtiyacımız var. Нам нужны данные на доктора Ленца, который работал здесь.
Birisi gerçekten seni öldürmeye çalışmış. Кто-то действительно пытался Вас убить.
Boşanmış, çocuğu yok, 'lerinde cankurtaran olarak çalışmış. В разводе, детей нет, работал спасателем в лет.
Öz kardeşi, onu öldürmeye çalışmış. Его родной брат пытался его убить.
'ünde bir çocuğu kaybetmiş, bir süre okul ve AVM' lerde çalışmış. Возможно. -ого он потерял ребенка, работал в колледжах и моллах некоторое время.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.