Ejemplos del uso de "düşündüm" en turco

<>
Ve uşak kıyafetimi de dolabımda bulunca, düşündüm ki: А в чуланчике я нашел свою ливрею и подумал:
Belki Mary de gelmek ister diye düşündüm. Я думал, может Мэри захочет пойти.
Dün telesekreterde kendi sesimi duydum ve şöyle düşündüm... Вчера услышала свой голос на автоответчике и подумала:
Yardımıma ihtiyacınız olduğunu düşündüm, o yüzden tüm bu şeyleri ödünç aldım. Я решил, что вам нужна помощь, и взял это напрокат.
Dan için bebek hakkında bir kitap hazırlarım diye düşündüm. Я думала положить это в детскую книгу для Дэна.
Ne Perry'i, ne de Ray'i teşhis edemedim, bir de sen bakmalısın diye düşündüm. Я не опознал ни Перри, ни Рэя, но думаю, тебе следует взглянуть.
Tekrar düşündüm de, bu yöntem çocuklar için olmalı. Но если подумать, этот способ подходит для детей.
Düşündüm ki, sonunda Dünyanın geri kalanı ile onu paylaşmak zorunda değilim. Я думал, что наконец-то смогу разделить с ней остаток своей жизни.
İtiraf etmeliyim ki, dünkü olayı bir hayli düşündüm ve... Я должен признаться, я много думал о вчерашних делах...
Durmadan düşündüm, "Bu adamı nereden tanıyorum?" Я продолжаю думать, откуда я знаю этого парня.
Ve düşündüm ki, hayatımıza devam etmeyi başarabilirsek bir şekilde ilerleyebilirsek, önünde sonunda her şey yoluna girecekti. Тогда мне казалось, что, если мы будем жить дальше, всё наладится. И нам станет легче.
Düşündüm ki, biraz içer ve sonra her şeyi yakarız. Я понял, мы немного выпьем и потом все спалим.
Sonra düşündüm de, seninle benim maaşımın arasındaki farkın tam yarısı. Затем я поняла: это ровно половина разницы между нашими зарплатами.
Ben de bir kurabiye hak ettiğini düşündüm. Я решила, что ты заслужил печеньку.
Bir anlığında düşündüm de, Johnny Fontane filminden bir rol vermek zorunda kalıyordum. На момент я подумал, что должен дать Джонни Фонтану роль в кино.
Sonra ne düşündüm biliyor musun? Özel ödül vermek için beni sona bıraktıklarını. Ama hayır! Потом я подумала, что для меня приготовили какой-то особенный подарок поэтому и приберегают напоследок.
Çiçeğin yanında bir tane de ayı almayı düşündüm ama ayı biraz şey olabilirdi... Я сначала хотел взять мишку, но подумал, что животное может напомнить...
Konuştuğumuz o konu hakkında bayağı bir düşündüm ve yapamayacağıma karar verdim. Ну, я много думал и решил, что не смогу.
Güzel bir bardak kakaonun her ikinize de iyi gelebileceğini düşündüm. Я подумала, вам обоим не помешает хорошая чашка какао.
Güven içinde konuşabilelim diye hava kararıncaya kadar beklemeyi düşündüm. Я решил подождать до вечера, чтобы поговорить наедине.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.