Exemples d'utilisation de "farkettim ki" en turc

<>
Farkettim ki stand-up 'çılar arasında sahneye çıkıp gösterilerini yapmaları için müthiş bir zorlama var. Я заметил, что есть какое-то принуждение для стенд-ап комиков выходить на сцену и выступать.
Farkettim ki tam da Caffrey ile senin için mükemmel bir görev. Подумал, что это будет идеальная задача для вас с Кэффри.
Farkettim ki program Jennifer Hudson için işe yarıyorsa neden bende işe yaramasın. Harika bir şey. Я подумал, что если сработало с Дженнифер Хадсон, то и со мной прокатит.
Tesadüfen farkettim ki sen slow şarkılardan korkuyorsun. Мне кажется, тебя пугают серьёзные песни.
Kutusunu satın aldığımda, farkettim ki protezler kutu için fazla uzundu. Когда я их купил, то понял что протезы слишком большие.
Korkak görüntümün dışavurumunu -hiç de zor olmadı- yazdıktan sonra Farkettim ki tırsaklığı bırakmam gerekiyordu. Мой пост-малодушный образ было удивительно тяжело описать, я осознала необходимость сбросить обличье трусишки.
Birden farkettim ki takip edilmekteydi, korkunç bir yaratık tarafından... Я понял, что за ними гонится нечто совершенно ужасное.
"Burada, baskı altında kalmış birçok Arap kadınının kalıp yargılara karşı koyduğunu farkettim". dedi. По её словам, она только сейчас осознала, как много среди них сильных личностей, которые бросают вызов стереотипу угнетенной арабской женщины.
Bir kaç ay önce farkettim bunu. Я заметил кое-что пару месяцев назад.
Ne? Bir an için bir benzerlik farkettim. Мне вдруг померещилось, что я вижу сходство.
Evet, Bunu farkettim. Ну да. Я понял.
Kendi başına çocuk yetiştirmenin senin için ne kadar zor olduğunu, şimdi farkettim. Я только сейчас поняла, как трудно тебе было одному вырастить двоих детей.
Hemen ilerde onu farkettim. Я сразу ее заметил.
daha yeni farkettim. Я недавно заметил.
Daha sonra kilidin kırık olduğunu farkettim. Но потом я заметил сломанный замок.
Bunu çok geç farkettim ama sonuçta artık biliyorum. Я поняла это слишком поздно, но поняла.
Evet, bu sabah farkettim. Да, еще утром заметил.
Ah, evet, farkettim. Да, я это заметил.
Kaptan? Nöbetimde gözlerimi açmış otururken birdenbire suda kış, kıyıda da bahar olduğunu farkettim. Капитан, я бдительно нёс вахту и заметил, что на море ещё зима,..
Eve gittim ve bazı rakamları yanlış girdiğimi farkettim. Дома я поняла, что напутала с числами.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !