Exemples d'utilisation de "hayatta kalacağımı" en turc

<>
Bu hayatta herhangi bir şeyi yapabilirsin. "- yaşlarında bir anne, yaşındaki oğlunun burnunu silerken. Ты можешь добиться всего в этой жизни ", - тридцатилетняя мама, вытирая сопли своему девятилетнему сыну.
Sonsuza dek yanında kalacağımı düşünmemiştin, öyle değil mi? Ты ведь не думал, что я останусь навсегда?
Bir insanı gerçek hayatta takipten çıkamıyor muyuz ya? Я могу отписаться от человека в реальной жизни?
Gerçekten, uzun süre sürgünde kalacağımı düşünmedin, değil mi? Вы правда думали, что я останусь в изгнании надолго?
Ama ben onu durdurdum ve onlar hayatta. Но я его остановил, дети живы.
Affedersin. Güvenlik şefi, Komutan Sisko'ya biraz geç kalacağımı söyler misin? Констебль, вы скажете коммандеру Сиско, что я немного опоздаю?
Başka bir hayatta görüşürüz, Hurley. Увидимся в другой жизни, Хёрли.
Çok ironik. Ben de şimdi kalacağımı öğrendim. Я только что узнал, что остаюсь.
Oswald Danes'in hayatta kalmasının çok daha büyük bir hikayenin içindeki, ilk olay olduğu ortaya çıktı. То, что Освальд Дэйнс выжил, стало первым случаем в череде гораздо более интересных событий.
Dışarıda tek başımıza hayatta kalamayız. Мы не сможем выжить снаружи.
Bu dron, kolektif dışında hayatta kalamaz. Этот дрон не может выжить вне коллектива.
Yüzbaşı, Nick'i hayatta son gören sendin. Капитан, вы последний видели Ника живым.
Hayatta kalmam için gerekli olanı yapıyordum. Я делала все, чтобы выжить.
Bana kalırsa, hayatta olmasıyla ölmüş olmasının bir farkı yok! Так что нет никакой разницы, жив он или мертв.
Hayır, Pete, altın standardı hayatta geri gelmez. Нет, Пит, золотой стандарт никогда не вернётся.
Çukurlar, hayatta sefil bir sondan fazlasını göremeyecek olanlar içindir. Бои для тех, кто способен закончить жизнь лишь позором.
Bana August'un hayatta olduğunu söyler misin, Saga? Ты можешь мне сказать, что Аугуст жив?
Aynı zamanda da bu hayatta kaçırmayacağı bir etkinlik. И он в жизни не пропустит такое событие.
Ve kısrağın, yangında nasıl hayatta kaldı? А ваша кобыла, что пережила пожар?
Sanatta çok sık gözlemlendiği halde gerçek hayatta son derece ender bir hikaye, değil mi Bayan Siddal? История, такая частая в искусстве, но такая редкая в жизни, а, мисс Сиддал?
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !