Exemples d'utilisation de "kontrol ediyorlar" en turc

<>
Adalet sistemimizi de kontrol ediyorlar. Они контролируют нашу судебную систему.
İkisi en büyük orduları kontrol ediyorlar.. Они оба контролируют самые большие армии.
Düşünme şeklimizi kontrol ediyorlar. Они контролируют наши мысли.
Onların arasındaki üye Dünya'nın doğal kaynaklarının %'in kontrol ediyorlar. А из них управляют% природных ресурсов в мире.
Klingonlar güverte'yı ve sancak güvertesi'yi kontrol ediyorlar. Biz de üst katları kontrol ediyoruz. Клингоны контролируют палубу и правую палубу, а мы контролируем все отсеки наверху.
Cezaevi çalışanlarını da kontrol ediyorlar. Тюремных работников они тоже проверяют.
DNA'yı kontrol ediyorlar. Они проверяют ДНК.
Artık maddi gücün nihai aletini kontrol ediyorlar. они теперь управляют конечным инструментом финансовой власти.
Hasta kayıtlarını kontrol ediyorlar. Они проверяют записи пациентов.
Neyi kontrol ediyorlar canım? Контролирует что, детка?
Sizinkiler bayırı kontrol ediyorlar. Ваши люди проверяют склон.
Bir takıntım var, her yolculuğumda pasaportun benimle olup olmadığını beş dakikada bir kontrol ediyorum. У меня обсессивно - компульсивная привычка проверять паспорт каждые пять минут во время путешествий.
Evet, idam cezalarını burada infaz ediyorlar. Ага, вот где они делают казней.
Konuşmacılar birbirlerini geleneksel ve dijital medya konusundaki işbirliğinin gelişimden ve "Batılı ana akım medyası" nın bilgi kaynaklarını kontrol etmeye yönelik girişimlerine karşı ortak bir şekilde mücadele edilmesinden dolayı tebrik ettiler. Выступавшие поздравили друг друга с улучшением сотрудничества между традиционными и цифровыми СМИ и их коллективных усилий по борьбе с попытками "западных СМИ" контролировать информационное пространство.
Böyle okullar inşa etmeye yardım ediyorlar. Они помогают строить школы подобные нашей.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Biliyorsunuz sigaranın sizin için kötü olduğunu iddia ediyorlar ama bunu kanıtlamak için hiç medikal kanıtları var mı? Знаете, говорят, что курение вредит здоровью, но есть ли медицинские данные, подтверждающие это?
Şey, neden çantadaki izleri kontrol etmiyorsun. Поэтому вы должны проверить отпечатки на сумке.
Romalılar izlerini bırakmaya devam ediyorlar ve arenalarını inşa ediyorlar. Римляне продолжают покидать свой след и построить свой цирк.
Zack, benzeri bir etkiye sahip bir gazın kullanılmış olması ihtimaline karşılık hava kanallarını kontrol ediyor. А Зак проверяет вентиляционные шахты, пытаясь установить не применялся ли газ для создания похожего эффекта.
Les exemples sont fournis uniquement à des fins linguistiques, c'est-à-dire pour étudier l'utilisation de mots dans une langue et leurs traductions dans une autre. Ils sont extraits automatiquement des sources ouvertes en utilisant des algorithmes de recherche de données bilingues. Si vous trouvez une erreur d'orthographe, de ponctuation ou autre soit dans l'original ou dans la traduction, utilisez l'option "Signaler un problème" ou écrivez-nous.

Dans cette section, vous pouvez voir comment les mots et les expressions sont utilisés dans différents contextes à l'aide d'exemples de traductions faites par des professionnels. La section Contextes vous aidera à apprendre l'anglais, l'allemand, l'espagnol et d'autres langues. Vous trouverez ici des exemples de verbes à particule et d'expressions idiomatiques dans des textes dont le style et le thème varient. Les exemples peuvent être triés par traductions et domaines thématiques.

Apprenez des langues étrangères, découvrez les traductions de millions de mots et d'expressions avec des exemples réels de leur utilisation grâce à notre technologie de recherche bilingue !