Exemplos de uso de "konuşmayı" em turco

<>
Tanrı babamla konuşup, ona beni dövmesini söylemiş ta ki konuşmayı unutana kadar. К моему отцу обратился Бог. Сказал избивать меня. Пока я не разучусь говорить.
Efendim, Direktör Sterling ile Başkan'ın Eşi arasındaki konuşmayı çözdük. Сэр, я расшифровал разговор директора Стерлинга и Первой леди.
Larry konuşmayı bıraktı, ve Brad... Ларри перестал разговаривать, а Брэд...
Hayır, bu konuşmayı daha önce yaşamadım. Нет, этого разговора раньше не было.
Tanrım Gary, kız arkadaşın hakkında konuşmayı bırak artık. Боже, Гэри, прекрати болтать о своей девушке.
Eğer geçen gün o konuşmayı yapmasaydık bugün burada durmuş birbirimizin ayaklarına bakıyor olurduk. Öyle bile olmazdı. Если бы не наша недавняя небольшая беседа, мы стояли бы сейчас и разглядывали свои ботинки.
Vals yapmayı, güzel konuşmayı ve güzel elbiseler giymeyi öğreneceksin. Al. Ты научишься танцевать вальс, вести беседы, носить красивые платья.
Banka adına konuşmayı neden o yapıyor? Почему он говорит от лица банка?
Leonard, bu konuşmayı beş yıl önce yapmadık mı? Леонард, разве мы не обсуждали это лет назал?
Neden Belfast'ta olduğunu konuşmayı reddetmiş ve gazetecinin soracağı Alice Monroe olayıyla ilgili soruları da yanıtlamayı geri çevirmiştir. Она отказалась обсуждать ее присутствие в Белфасте и отвечать на вопросы, касающиеся инспекции дела Элис Монро.
Tavsiyeme karşı çıkarak Dr. Surinder Khatri seninle özel olarak konuşmayı kabul etti. Вопреки моему совету, доктор Суриндер Катри согласилась поговорить с тобой наедине.
Temporal lob konuşmayı, duymayı ve hafızayı kontrol eder. Височная доля отвечает за речь, слух и память.
İyi İngilizce konuşmayı öğrenmek istemiyor musunuz? Вы хотите научиться говорить по-английски хорошо?
Ben, bu saçma konuşmayı bitirip, ayakkabılarını çıkarıp. Я парень, который хочет закончить этот дурацкий разговор.
Peki ama Savi ile bu konuşmayı ben yapmayacağım. Хорошо. Но я не буду разговаривать с Сави.
Babamın Sylar adında bir adamla yaptığı konuşmayı içeren bir kaset buldum. Я нашел кассету разговора моего отца с человеком по имени Сайлер.
Ivy, erkek arkadaşınla konuşmayı bırak ve çalışmaya başla. Айви, хватит болтать с бойфрендом, начинай работать.
Ya da şöyle olabilir: "Yatakta açık saçık konuşmayı sever misin? Ясно. Вроде: "Любишь ли ты говорить непристойности в постели?"
Britt Reid bütün konuşmayı bir USB belleğe kaydetti. Бритт Рейд записал разговор на USB-накопитель ввиде суши.
Neden Triadları hapse tıkmak sevgilimle bir konuşmayı bitirmekten daha kolay ki? Ну почему ловить преступников легче, чем разговаривать с собственной девушкой?
Os exemplos de uso de palavras em diferentes contextos são dados só para fins linguísticos, ou seja, para estudar o uso de palavras numa língua e as suas traduções para outra. Todos os exemplos são colecionados automaticamente em fontes abertas usando tecnologia de pesquisa de dados bilíngues. Se você encontrar algum erro de ortografia, pontuação ou outro erro no texto original ou na tradução, use a opção "Reportar um erro" ou escreva para nós.

Nesta seção, você pode ver como palavras e expressões são usadas em diferentes contextos usando exemplos de traduções feitas por profissionais. A seção Contextos o ajudará a aprender inglês, alemão, espanhol e outros idiomas. Aqui você pode encontrar exemplos com verbos frasais e idiomas em textos que variam em estilo e tema. Exemplos podem ser classificados por traduções e tópicos.

Aprenda línguas estrangeiras, veja a tradução de milhões de palavras e expressões e use-as em sua comunicação por e-mail.