Sentence examples of "rahatsız etmeyi" in Turkish

<>
"İsminiz bilgisayarda kayıtlı" sadece yaptıklarının en iyisini gösteren bir örnek: rahatsız etmeyi bürokrasi gibi göstermek. Последний звонок, который я получила в этой печальной истории, был из аэропорта, примерно час назад.
TJ onu rahatsız etmeyi bırak da yukarı gel. ТиДжей, перестань доставать её и поднимайся сюда.
Ne zamandır bizi rahatsız etmeyi amaçlıyorsun? Вы долго ещё тут ошиваться намерены?
Beni rahatsız etmeyi bırakıp müvekkilini hapisten nasıl çıkaracağına odaklansan iyi olur. Так что прекратите меня преследовать и сосредоточьтесь на освобождении вашего клиента.
Roman, şu Modjeska hikâyelerini anlatarak Guy'ı rahatsız etmeyi bırakır mısın? Так, Роман, может, хватит надоедать Гаю своими историями?
Adamı sürekli geçmişiyle ilgili rahatsız etmeyi keser misin? Может прекратишь надоедать человеку по поводу его прошлого.
Ben ciddiyim. Julie'yi rahatsız etmeyi bırakmazsan, çok üzülürsün. Если ты не отстанешь от Джули, ты пожалеешь.
Ateş etmeyi, gizlemeyi, Hedefini tutmak için. Он научился стрелять, прятаться, выслеживать цель.
Seni daha fazla rahatsız etmeyeceğim. не буду тебя больше беспокоить.
Yardım etmeyi teklif ettim. Я же хотела помочь.
Bence kendine biraz sert davranıyorsun. Bu da biraz rahatsız edici çünkü bu genelde benim ve Felicity'nin işidir. Ты слишком суров к себе, что раздражает, потому что обычно это наша с Фелисити работа.
Daha genç ama önderlik etmeyi biliyor. Он молод, но умеет руководить.
Şu heriflerin biraz önce seni rahatsız ettiğini gördüm. Я видел, что те парни тебе докучали.
Birileri parti verip beni davet etmeyi mi unuttu? Кто-то решил устроить вечеринку и забыл пригласить меня?
Doktor, bu geç vakitte sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm. Доктор, мне жаль тревожить вас в такой поздний час.
Zamanında ateş etmeyi bilmiyor. Он не умеет выжидать.
Seni bir daha rahatsız etmeyeceğine dair bana güvenebilirsin. Уверен, он больше никогда тебя не потревожит.
Beni takip etmeyi bırak. Кончай ходить за мной.
Üstünde taşımaktan rahatsız olmuş olabilir. Может его было неудобно носить.
Gidip kendine birkaç arkadaş bul, beni takip etmeyi kes. Вы будете делать несколько друзей, и прекратить преследовать меня!
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.