Beispiele für die Verwendung von "cesarete sahip" im Türkischen

<>
Bu cesarete sahip olan birileri var mı aramızda? А у кого еще хватит смелости это сделать?
Biliyorum, daha önce cesaret dedim ama cesarete sahip olmanız gerekir. Я знаю что я уже говорила о мужестве но мужество необходимо.
Bunu yazacak cesarete sahip olduğun için kutluyorum seni. Я поздравляю, что ты имел мужество написать.
Her daim yaptıklarımızın karşılığında kendimi ve diğer kimseleri sorumlu tutacak cesarete sahip olacağım. И я всегда с отвагой буду помогать всем, кто отвечает за действия.
Olağanüstü muhakeme, bilgelik ve cesarete sahip biri gerekiyordu. Был нужен человек выдающихся мудрости, разума и стойкости.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Biraz cesarete ihtiyacın olacak. Тебе потребуется немного храбрости.
Benim oyum olmazsa, çoğunluğa sahip olamayacak mısın? Без моего голоса у тебя не будет большинства?
Onu görmek için sadece cesarete ve iyi olmaya ihtiyacımız var. Просто надо быть смелыми и добрыми, чтобы это разглядеть.
Beyaz şortlu, Ken bebeği saçlarına sahip hoş bir çocukla çıkmanın hiçbir yanı yanlış değil. А что такого плохого в милом парне в белой рубашке и причёской как у Кена?
Bana kalbini açabilmek için cesarete ihtiyacın var. Тебе нужна смелость, чтобы открыться мне.
Varlık sahibi olmanın tek onurlu yolu ona doğuştan sahip olmak. Единственным достойным способом накопить богатство это получить его после рождения.
Yeni sürüm Cameron'daki cesarete bak sen. Вау, у Кэмерона есть яйца.
Kalbime, aklıma ya da ruhuma asla sahip olamazsın. Вам никогда не получить моего сердца и моей души.
Burası benim cesarete ihtiyacım olan kısım. И в этом мне нужна смелость.
Şu anda, günümüzde sahip olduklarımızdan üslü katlar seviyesinde daha hızlı işlem yapabilen bir süper bilgisayar üzerinde çalışıyorum. Прямо сейчас я работаю над суперкомпьютером, производительность которого по порядку возрастания величин быстрее, чем что-либо сегодня.
Şu Cameron'daki cesarete bak sen. А у Кэмерона есть яйца.
Tüm bunlara sahip olmak için çok şey harcadın. Ты потратил много времени пытаясь получить всё это.
Bu işin sonunu getirmek için sadece cesarete ihtiyacımız var. Надо набраться смелости, чтобы довести дело до конца.
Fakat bir katil içgüdüsüne sahip değil. Но у нее нет инстинкта убийцы.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.