Sentence examples of "должны отдать" in Russian

<>
Мы должны отдать им все. Onlara her şeyi vermemiz gerek.
Мы действительно должны отдать его тем людям снаружи? İlla ki dışarıdaki adamlara yumurtayı vermemiz gerekiyor mu?
Вы должны отдать её мне! Onu bana geri vermek zorundasın!
Разве вы не считаете, что все границы должны быть открыты специально для нас, жителей Сирии, со словами извинений? Dünyanın tüm sınırlarının bir özür ile özellikle bize, yani Suriyelilere açılması gerektiğini düşünmüyor musunuz?
Можешь отдать в чистку? Bunu temizlemeye verir misin?
Когда вы не пишете, вы должны читать. Yazmadığınız zaman okuyor zorundasınız.
Вот ты правда думаешь, что отдать Артуру кинжал это лучший способ помочь Эмме? Arthur'a hançeri vermek, gerçekten de Emma'ya yardım etmenin en iyi yolu mu sizce?
В центре другой дискуссии оказались права местных общин на размещаемый в интернете контент: должны ли интернет - активисты спрашивать разрешения у старейшин и лидеров общин, и если должны, то в каких именно случаях, и какую роль в урегулировании подобных вопросов смогло бы сыграть использование свободных лицензий. Bir başka konu ise internete yüklenen içerikler ile ilgili topluluk haklarıydı, aktivistlerin yaşlılardan veya başkanlardan izin alması veya almaması gerektiği, hangi koşullarda olacağı ve açık lisansların konuya nasıl dahil olabileceği idi.
Они могут отдать тебе коробку обратно. Onlar da sana geri paket verecek.
Они заявили, что должны были заплатить почти долларов США за услуги морга Боткинской больницы в Москве, куда было перевезено тело из миграционного центра. Bedenin göçmen bürosundan taşındığı Moskova'daki Botkin morguna neredeyse $ ödemek zorunda kaldıklarını öne sürdüler.
Повторяю, отдать ему телефон - рискованно. Ben hâlâ telefonunu geri vermek riskliydi diyorum.
Водители, совершающие поездки с окраин города до центра, из - за перекрытых дорог должны пешком пройти - километра, чтобы добраться до пункта назначения. Şehrin kenar mahallelerinden şehir merkezine giden banliyö çalışanları kapatılan yollar yüzünden gidecekleri yere ulaşmak için iki - üç kilometre yürümek zorunda kaldılar.
Хочу отдать тебе остаток жизни. Sana hayatımın kalanını vermek istiyorum.
Кох часто говорил, что украинский народ уступает немцам, что украинцы - полуобезьяны, и что украинцы "должны быть обработаны кнутом, как негры". Koch birçok kez Ukrayna halkının Almanların aşağısında olduğunu, Ukraynalıların yarım maymun olduklarını ve onların "zencilere yapıldığı gibi kırbaçla idare edilmesi" gerektiğini söylemiştir.
И я еду убеждать их отдать ее... Onları kemiği bize vermeye ikna etmeye çalışacağım.
Мы должны быть на шаг впереди их. Kim olduklarını çözerek bir adım önde olmalıyız.
Они идут за ней, нам нужно срочно отдать её им. Onun için geliyorlar. O yüzden onu hemen onlara teslim etmemiz gerek.
Мы должны взять ответственность за его здоровье. Onun sağlığı için sorumluluğu ele almamız gerekiyor.
Проще тебе сразу отдать мне свои деньги. Direk paranı bana vermen daha kolay olur.
Носорог, вы должны убраться оттуда! Gergedan, oradan hemen ayrılmak zorundasınız!
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.