Sentence examples of "я поняла" in Russian

<>
И я поняла, вот кем я хочу быть. Sonraysa fark ettim ki, yapmak istediğim buydu işte!
Затем я поняла: это ровно половина разницы между нашими зарплатами. Sonra düşündüm de, seninle benim maaşımın arasındaki farkın tam yarısı.
Я поняла, Брендан. Tamam, anladım Brendan.
Я поняла для чего это - чтобы бросить употреблять сахар. Ne olduğunu buldum, çok basit, şeker koymak için.
Я поняла тебя, просто люблю пирог. Demek istediğini anlıyorum ama ben turtaya bayılırım.
Я поняла по обрывкам информации что папа использовал программу, чтоб загрузить в оперативника новую личность. Bu dosyalardan öğrendiğim kadarıyla öyle. Babam bu programı bir ajana yeni bir kimlik yüklemek için kullandı.
Благодаря метеориту я поняла, что я очень хочу тебе кое-что сказать. Meteor, sana söylemek istediğim bir şey olduğunu fark etmeme sebep oldu.
Я поняла, Шон! Tamam, anladık Sean.
Думаю, я поняла. Buraya gelin. Galiba buldum.
Я поняла вас, теперь, прошу, убирайтесь отсюда. Sizi tedavi ettim, o yüzden lütfen buradan hemen gidin.
И тогда я поняла, сколько всего мы пережили за это короткое время. Sonra fark ettim ki kısa bir zamanda o kadar çok şey atlattık ki.
Я поняла, как только тебя увидела. Seni gördüğüm an özel biri olduğunu anladım.
Скажи, правильно ли я поняла. Doğru mu anlamışım, söyle bana.
Как я поняла Ты боишься, что в самый горячий момент ты можешь... Yani, temelde, şunu demek istiyorsun, olayın heyacanı ile, ona...
Тогда я поняла, что хочу с тобой дружить. İşte o zaman, seninle arkadaş olmak istediğimi biliyordum.
В общем, я поняла, сколько именно сидра "уже слишком". Sanırım artık ne kadarcık elma şarabının "ne kadar çok" olduğunu öğrendim.
И я поняла, что знала одного из авторов, доктора Мастерса, когда-то очень давно. Sonra bunu yazanlardan birinin tanıdıklarımdan biri olduğunu fark ettim. Dr. Masters, uzun yıllar öncesinden biri.
Кстати, я поняла, что изменилось. Lafı da açılmışken neyin farklı olduğunu anladım.
Её ограбили. Я поняла. Saldırıya uğradı, farkındayım.
Как я поняла, он что-то вроде бедуина, только англичанин. Kendisi bir tür çöl göçebesi ama ben sadece İngiliz olduğunu düşünüyorum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.