Sentence examples of "öğrendim" in Turkish

<>
Ve ben oradayken, arkadaşımız hakkında herkesin merak ettiği küçük bir sırrı da öğrendim. И пока я там был, я случайно узнал ценную информацию о нашем друге.
Ben altı yaşındayken bisikletin nasıl sürüleceğini öğrendim.. Я научился кататься на велосипеде, когда мне было шесть лет.
Çok uzun zaman önce bir şey öğrendim, Kanca. Я кое-что поняла еще много лет назад, Крюк.
Jay, yıllık hayatımda ben de bir şeyler öğrendim. Джей, я выучил несколько вещей за свои лет.
Birkaç yeri aradım ve "Wilson's" un uzun bir süredir bu bölgede olduğunu öğrendim. Я сделал пару звонков и выяснил, что Уилсоны живут в этих краях целую вечность.
Belki en sevdiğim arkadaşımı kaybetmiş olabilirim ama en azından birini önemsemenin nasıl bir duygu olduğunu öğrendim. Да, я потерял лучшего друга, но я знаю, что такое- заботиться о других.
tane en iyi tane de normal arkadaş edindim ve kurbağa gibi yüzmeyi öğrendim! Я завела трех лучших подруг и шесть обычных, и научилась плавать по-лягушачьи!
Ama bazen bazı şeyleri eski usul yapmanın daha iyi olduğunu öğrendim. Но меня научили, что иногда лучше делать вещи по старинке.
Bu ara düşünmekten betim benzim attı, ama ne öğrendim biliyor musun? Люси, я попал в ужасную передрягу и знаешь, что обнаружил?
Bir süre önce kayıt altına giren gizemli kahramanın Oliver olduğunu öğrendim. Я только что узнала, что таинственный зарегистрировавшийся герой - Оливер.
Bunu yapmayı nerede öğrendim, biliyor musun? Знаете, где я научился это готовить?
Bir ressam olarak resmin her zaman büyük olmadığını ama küçük detayların etkileyici bir biçimde hikâyeyi anlattığını öğrendim. Как художник, я понял, что не большая картина, а мелкие детали создают основной эффект.
Ama Jase ile ilgili tüm gerçekleri öğrendim ve son nokta o oldu. А потом я узнала про Джейса, и это стало последней каплей.
Max'ın ölümünü çok uzun zaman önce öğrendim. Я узнал о смерти Макса очень давно.
Evet, ama bildiğiniz gibi, bugün birşey öğrendim. Да, но знаете, я сегодня кое-чему научился.
Ben de bunun insan doğası olduğunu öğrendim. Я поняла, что такова природа людей.
Biraz araştırma yaptım, Whitney Frost hakkında bir şeyler öğrendim. Я копнул немного глубже и узнал кое-что о Уитни Фрост.
Bir gün okuldan geldi ve "Kendi kendime jonglörlüğü öğrendim". dedi. А потом как-то пришёл из школы и сказал "Я научился жонглировать".
Sanırım artık ne kadarcık elma şarabının "ne kadar çok" olduğunu öğrendim. В общем, я поняла, сколько именно сидра "уже слишком".
Baksana, Dom. Biraz araştırdım soruşturdum ve bu akşam olacak bir sokak yarışının yerini öğrendim. Дом, я тут покрутился, поспрашивал и узнал, где сегодня проходят уличные гонки.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.