Sentence examples of "öğle saatlerinde" in Turkish

<>
Öğle saatlerinde varacağız ve Vali ile Batı Hint adalarının temsilcileri tarafından karşılanacağız. Мы прибываем в полдень, нас встретит губернатор и представители Вест-Индийских островов.
Tüp dün öğle saatlerinde benim laboratuvarımdan çalındı. Контейнер украли из лаборатории вчера около полудня.
Eğer Afganlar akrabaları ziyarete giderse ve / veya orada öğle ya da akşam yemeği yerse, annelerin çocuklarının ev sahibinin tüm bulaşıklarını iyice yıkayacağı hakkında hiç bir şüphesi yoktur. Если афганцы навещают семью, обедают или ужинают, то их матери, перед тем как уйти, проверяют, осталась ли посуда в доме родственников безупречно чистой.
Bu durumda, yaşındaki Tacik göçmeninin Moskova'nın hemen dışındaki göçmen bürosundan çalışma izni için zorlu süreci tamamladıktan kısa süre sonra Nisan gününün erken saatlerinde ölümünün ülke çapındaki sosyal medya kullanıcıları tarafından yankılanma hikayesi şaşırtmadı. Учитывая этот контекст, не удивительно, что история - летнего таджикского мигранта, умершего рано утром апреля после завершения сложного процесса получения патента на работу в миграционном центре рядом с Москвой, нашла глубокий отклик у пользователей социальных медиа в стране
Aç değilim. Öğle arasında çalışacağım. Собирался работать все время ланча.
Sabahın erken saatlerinde, iş arkadaşın Bayan Kono Keiko ölü bulundu. Biliyor muydun? Сегодня рано утром, ваша коллега, госпожа Кэйко Коно была найдена мертвой.
Bir ara öğle yemeği yiyelim. Нам нужно пообедать вместе когда-нибудь.
Günün bu saatlerinde tenha olur. В это время всегда пусто.
Öğle yemeğinde kurabiye mi yiyorsun? У тебя печенье на обед?
Ama günün geç saatlerinde yapalım. Но давайте сделаем это попозже.
Öğle yemeği vakti ve servis arasında gelmiş. Сейчас обед, и скоро подавать горячее.
Bayan Dartmouth'un, yarın gündüz saatlerinde İngiltere'ye dönmesi bekleniyor. "Мисс Дартмут рассчитывает улететь домой завтра утром".
Geri dönsek iyi olur. Yoksa öğle yemeğine geç kalacağız. Нам лучше вернуться, а то опоздаем на ланч.
Günün ve gecenin belli saatlerinde, sadece sevişmek mi istiyorsun. Мы используем друг друга для секса, днем и ночью.
Öğle arası bitti sayılır. Обеденный перерыв почти закончился.
Günün bu saatlerinde hiç hareketli olmaz. В это время там мало народа.
Onlarsız öğle yemeği eksik kalır. Какой же ланч без них.
Gecenin ilerleyen saatlerinde nereye gittin? Куда ты пошла той ночью?
Öğle yemeği ve atıştırma molaları. Остановки на ланч и перекусы.
Ama günün bu saatlerinde genellikle oralarda oluyor. Но он обычно там в это время.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.